YARATILIŞ...


(Türk söylencelerinde yaratılış)

Yaratılış'tan...
Erlik’in canı sıkıldı. Hele bir gidip şu kişileri göreyim diyerek kalabalığın yanına vardı. Orada kişilerden başka yılkı hayvanlar, kuşlar ve daha nice yaratıklar vardı.
Erlik "Tanrı bunları nasıl yarattı acaba, bunlar ne yer ne içerler?" diye düşündü. O düşünedursun kişiler ağacın yemişlerinden yemeğe başlamışlardı. Erlik baktı ki kişiler ağacın yalnızca bir yanındaki yemişleri yiyorlar öte yandakilere ellerini sürmüyorlar. Kişilere bunun nedenini sordu. Kişiler şu yanıtı verdiler: “Tanrı Ülgen bize şu yandaki dört dalın yemişini yemeği yasakladı. Biz yalnızca Tanrı’nın izin verdiği ağacın gündoğusundaki yemişlerden yiyoruz. Şu gördüğün yılan ile köpek yasak yandaki yemişleri yemememiz için bekçilik ediyor. Bundan sonra Tanrı göğe çıktı. Beş dalın yemişi de bizim aşımız oldu.”
Bu yanıt Erlik’i sevindirdi. Erlik Körmös kişilerden Törüngey denilen ere yaklaştı. Ona “Tanrı size yalan söylemiş. Asıl yasakladığı yemişlerden yemeniz gerekir. Onlar daha tatlıdır. Bir deneyin, göreceksiniz.” dedi.
Erlik uyumakta olan yılanın ağzına girdi, ağaca çıkmasını söyledi. Yılan ağaca çıkıp yasak yemişlerden yedi. Doğanay’ın karısı Eje yanlarına geldi. Erlik Törüngey ile Eje’ye de yasak yemişlerden yemelerini söyledi. Törüngey Tanrı’nın sözünü tutarak yasak yemişlerden yemedi. Karısı Eje dayanamadı yedi. Yemiş çok tatlı idi. Alıp kocasının ağzına sürdü. Törüngey ile Eje’nin tüyleri birden döküldü. Utandılar. Kaçıp herbiri bir ağacın ardına saklandılar.
Derken Tanrı geldi. Bütün ulus kaçışıp bir yere gizlendi. Tanrı “Törüngey! Törüngey! Eje! Eje! Neredesiniz?” diye bağırdı. Törüngey ile Eje “Ağaçların arkasındayız.” dediler “Karşına çıkamıyoruz, utanıyoruz.” Sonra olanları bir bir anlattılar. Tanrı bildiği nenleri duymanın öfkesi içinde herbirine ayrı cezalar verdi. “Şimdi sen de Körmös’ten (Şeytan’dan) bir parça oldun.” diyerek yılana verdi ilk cezayı. “Kişiler sana yagı olsun, seni görünce vurup ezip öldürsünler!” dedi. Eje’ye döndü “Sen Körmös’ün sözüne uydun. Yasak yemişi yedin. Cezanı çekeceksin. Çocuk doğuracaksın. Doğururken de acı çekeceksin. Sonunda öleceksin ölümü tadacaksın.” Törüngey’e de şöyle diyerek cezasını verdi: “Körmös’ün aşını yedin. Benim sözümü dinlemedin Körmös Erlik’in sözüne uydun. Onun kişileri onun yertincinde yaşar, karanlıklar yertincinde bulunur. Benim ışığımdan yoksun kalır. Körmös bana yagı oldu, sen de ona yagı olacaksın. Benim sözümü dinleseydin benim gibi olacaktın. Dinlemediğin için dokuz oğlun dokuz da kızın olacak. Bundan sonra ben kişi yaratmayacağım. Artık kişiler senden türeyecek.”
(W. Radloff tarafından saptanan söylence.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.