BİTKİLERİN DÜNYASI...

Profesör [Stanislaw] Kampinski sözlerine devam etti, “Daha da ilginç olan ve bize garip gelen şey ise, bitkilerin üzerlerine tutulan ışığın rengine bağlı olarak değişen farklı tepkilerini görmek oldu. Kırmızı, beyaz ve mavi ışık türlerine  karşı karakteristik tepkileri vardı.”
Profesör Kampinski, bitkilerin maruz kaldıkları ışığın özelliklerine dair bilgileri (daha doğrusu verileri), kendilerini koruma amaçlı olarak kullanabiliyor olmalarından kuşkulanıyordu. Bu yüzden, o ve ekibi bu durumun üzerine daha fazla eğilmeye ve değişik renklerdeki ışıkların, bitkilerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini araştırmaya karar verdiler.
“Bitkinin üzerine bir saat süreyle ışık tuttuktan tam 24 saat sonra, o bitkiye bir virüs ya da bakteri enjekte ederek onu hastalandırmaya çalıştık. ” diye devam ediyor Kampinski, “ama bitkinin hastalığa karşı çok güçlü bir direniş gösterdiğini gözlemledik. Fakat, aynı mikrobu bitkiye ışık vermeden önce enjekte ettiğimizde, hastalığa hiç direnemedi.”
“Yani, bitkinin o ışığı hatırlamasını sağlayan bir belleği vardı ve bu bellek bitkinin patojenlere karşı gerekli bağışıklığı geliştirmesini sağlıyordu. Böylece, bitki değişen ışık koşullarına sağlıklı ve hızlı bir şekilde uyum gösterebiliyordu.”
Çok akıllı bitkiler
Kampinski, bitkilerin ışığın içerisinde kodlanmış olan enformasyonu kendi savunma sistemlerini geliştirmek için kullandıkları sonucuna vardıklarını da sözlerine ekledi.
Profesör Kampinski, bulgularından bahsetmeye şu şekilde devam etti: “Her farklı günün ya da mevsimin… kendine özgü bir ışık karakteristiği var. Bu yüzden, bitkiler biyolojik bir ışık hesaplaması diye adlandırabileceğimiz bir proses gerçekleştiriyor ve o dönemde etkili olabilecek hastalıklara karşı, aldıkları ışıkta  şifrelenmiş olan enformasyonu kullanarak kendilerini korumaya alıyorlar.”
Başka bir bilim adamı, Leeds Üniversitesi’nden bitki uzmanı Profesör Chrsitine Foyer ise bu araştırma sonuçlarının “tüm düşünme şeklimizin bir adım ileriye taşınması” anlamına geldiğini söylüyor.
Nöroloji ve çiçekler
Profesör Foyer, BBC News’e yaptığı açıklamada “Bitkiler, uzun süren açlık veya soğuk gibi çeşitli zor koşullara direnmek, bu dönemlerde hayatlarını devam ettirmek ve büyümelerine devam etmek zorundalar” dedi,  “Bu, içinde yaşadıkları çevre ve dünyaya ilişkin bir kavrayışı ve dış etkenler ile uygun olan tepkiler vermeyi gerektirir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.