DENİZLİ
Karahayıt Efsanesi
Çok eski zamanlarda, güzeller güzeli bir genç kız, gönlünü köyün çobanına kaptırmış ve çobanla evlilik hazırlıklarına başlamışlar Ama talihsizlik bu ya, köyün beyinin oğlunun da gönlü bu kızdaymış ve kızın çobanla evlenecek olması hiç hoşuna gitmemekteymiş Günlerden bir gün güzel kız atına binipve çobana yemek götürürken, yolda beyin oğlunun atıyla ona yaklaştığını görmüş Güzel kız, beyin oğlunun aklından geçenlerin iyi olmadığını ve başına gelecekleri anlamış, çobandan başka birine yar olmamak için de Tanrı’ya yakarmış;
‘Tanrım taş keseyim, yeter ki beni bu bey oğluna yar etme beni’ demiş. Kızın duası kabul olmuş ve oracıkta atı ile birlikte taşa dönüşmüş
İşte o günden beri, evliliğe hazırlanan kızlar ve yeni gelinler, Karahayıt’taki bu kayaya gelerek, mutlu bir evlilik sürmek için dua ederler
Pamukkale Efsanesi
Çok çok eski zamanlarda Çökelez Dağı eteklerinde yaşayan, fakir oduncu bir aile varmış. Bu ailenin bir kız çocuğu varmış. Bu kız o kadar çirkinmiş ki erkek çocuğu olan anneler onu görünce yollarını değiştirirlermiş. Fakirliği genç kızın umurunda bile değilmiş ama çirkinliği canına tak etmiş. Çökelez Dağının tırmanıp, dağın eteğinden kendini aşağıya bırakmış.
Yukarıdan içi su ve tortu dolu havuza hızla düşmüş. Burada uzun süre suların içinde baygın kalmış. O esnada bu su o çirkin kızı güzelliğe boğmuş. Bu sırada oradan geçmekte olan Denizli Beyinin oğlu, kanlar içinde havuzun içinde yatan güzel kızı görmüş. Atına oduncu kızı alıp evine götürmüş. Kız iyileşmiş ve evlenmişler. O günden sonra kadınlar güzelleşmek için bu ılıcaları ziyaret etmeye başlamış. O gün bu gündür güzelleşmek isteyen tüm kadınlar bu suyun içine atarlar kendilerini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.