ŞIRNAK-CİZRE ÖREN YERİ, HİSTA VE FİNİK KALESİ..




Milattan Önce 4000 yılından kalma olan ören yeri Cizre’dedir. Saraylar, kervansaraylar, mağaralara oyularak yapılmış evler ve kadın, erkek kabartmaları görülebilir. Yakın bir bölgede bulunan Finik Kalesi’nde de çeşitli kabartmalar görülmektedir.

*

FİNİK KALESİ

ŞIRNAK -  Güçlükonak ilçesine bağlı Dicle Nehri kenarında Düzova ve İdil Hendek köyleri karşısında bulunur.Çok güzel bir suru olmakla birlikte Asur ve Gudi lere ait kabartma heykeller bulunur.Su sarnıçları,kayadan oyulmuş evler,gizli su merdivenleri en önemli eserlerdendir.Dünyaca ünlü şair ve mizahçı Fakı Teyran bu kalenin medresesinde yüzlerce öğrenci yetiştirilmiş
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Şırnak iline bağlı bir ilçe olan Güçlükonak, doğusunda Şırnak Merkez, batısında Mardin ili Dargeçit ilçesi, güneyde İdil ilçesi, kuzeyinde ise Eruh ilçesi ile çevrilidir. İlçe merkezi dışındaki toprakları engebeli bir arazi yapısına sahiptir.
İlçe topraklarını Dicle Nehri ve Ruyısur Çayı sulamaktadır. Aynı zamanda Dicle; ilçenin Dargeçit ,İdil ve Cizre İlçeleri ile doğal sınırını oluşturur. Deniz seviyesinden 950 m. yüksekliktedir. İl merkezine 70 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 550 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus sayımı geçici sonucuna göre; toplam nüfusu 10.300'dür.
İlçe bitki örtüsü bakımından zengin olmamakla birlikte bazı bölümlerinde ormanlıklar bulunmakta olup, genelde çıplak küçük veya seyrek ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda mazı ve meşe ağaçları bulunmaktadır. Karasal iklimin hüküm sürdüğü ilçede yazları sıcak ve kurak , kışları ise soğuk ve yağışlı geçer. Yılık ortalama sıcaklık 24 C. düzeyinde olup, yılık ortalama yağış miktarı 490 cm3'tür. .İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; buğday, arpa, kırmızı mercimek ve pamuk gelmektedir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriliciliği yapılmakta olup özellikle koyun, kıl keçisi Ankara keçisi yetiştirilir. Daha önce Eruh ilçesinin Fındık Bucağına bağlı bir köy iken; Fındık bucağının 22, Bağgözü bucağının 5 köyü 1990'da bir araya getirilerek Merkezi Güçlükonak Köyü olmak üzere ilçe konumuna getirilmiş ve Şırnak İli'ne bağlanmıştır
Şırnak ili Güçlükonak ilçesi, Damlarca Köyü'nde Dicle Nehri kıyısında bulunan bu surların ne zaman yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber Gudiler döneminde yaptırıldığı ve daha sonraki dönemlerde de kullanıldığı sanılmaktadır. Surlar doğal kalker taşlardan yapılmıştır. Günümüze harap durumda gelebilen surların içerisindeki kalıntılardan kale, zindan, sarnıçlar ve konutların olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca kaleden gizli dehlizlerle su almak amacıyla nehre uzanan merdivenler yapılmıştır. Surların içerisinde Asur ve Gudi dönemlerine ait çeşitli kabartmalar bulunmaktadır. Bunlar arasında kabartma bir kadın heykeli günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir. Kaynaklardan öğrenildiğine göre kale içerisindeki medresede Fakı Teyran isimli bir şair ders vermiştir.
Hista Kaplıcaları (Güçlükonak)

Şırnak ili Güçlükonak ilçesinde, Kocatepe Köyü'nde, Dicle Nehri kıyısında bulunan bu kaplıcanın suyu bir kaya yarığından dışarıya çıkmakta ve 15 m. yükseklikten bir havuza dökülmektedir. Suyun sıcaklığı 60 derecedir. Su kükürtlü hidrojen içermektedir. Kaplıcanın suyu romatizma ve kadın hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır

HİSTA KAPLICALARI
İK

FİNİK KALESİ

finik-kalesi-2.jpg


KAYNAK


İldeki Tarihi ve Turistik Yerler

Cudi dağında bulunan antik kent ve mağara, Cizre ilçesinde Babil, Dara, Şah, Yasef antik kentleri, Cizre ve Dara Kaleleri, İsfis antik kenti, Beytüşşebap Kalesi, Betemeremi, Zümrüt Kaplıcası.

Şırnak'ın Tarihi ve Turistik Yerleri


Şırnak Kasrık Boğazı



Şırnak'ın Tarihi ve Turistik Yerleri 1

Cizre Kalesi

Şırnak'ın Tarihi ve Turistik Yerleri 2
Timur Çeşmesi

*


   Cizre ilçesi sahip olduğu zengin tarihi, kültürel kaynakları ve doğal değerleri ile turistik açıdan cazibe merkezi olabilecek niteliklere sahiptir,İlçenin turizm merkezlerinin başında Nuh Tufanı sonucu, Hz. Nuh Gemisinin konduğuna inanılan Cudi Dağı gelir. Cudi Dağında Hz.Nuh (A.S.) ın gemisine ait mıt denilen büyük çiviler ve tahta kalıntıları mevcuttur. Bu olayı Kuran’ ı Kerim’ de doğrulanmaktadır.
Cizre Ejderleri:
Fizikçi ve Makine mucidi “Ebul-iz İsmail Bin Rezzez El Cezeri” tarafından XII. Yüzyılda kazıma tekniği ile tunçtan Cizre Ulu Camii iç kapısının tokmakları olarak yapılmıştır. Sfenks ejderler badem gözlü sivri kulaklı kanatlı yaratıklara benzetilmiş ve birbirlerinin kanatlarını ısırır şekilde yapılmışlardır. Gövdeleri yılan derisine benzetilmiştir. Ejderlerden biri Dicle diğeri Fırat nehrini ortadaki arslan başı Cizre insanını alt bölümdeki kartallar ise savaş gücünü simgeler.Cizre Ejderleri Ulu Camii kapısında kapı tokmağı şeklinde sağlı ve sollu olmak üzere iki adet iken, Ejderlerden bir tanesi 1969 yılında Danimarka’ya kaçırılmış olup diğeri ise İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesindedir.
ccc


























 Finik Kalesi :
Finik Kalesi, Güçlükonak yolu üzeri, Dicle Nehri kenarında Düzova köyü ve İdil Hendek köyleri karşısında yani Dera dağının eteklerinde yeralmaktadır. Çok güzel bir suru olmakla birlikte Asur ve Gudi`lere ait kabartma heykeller bulunur. Su sarnıçları, kayadan oyulmuş evler, gizli su merdivenleri en önemli eserlendendir. Dünyaca ünlü şair ve mizahçı Fakı Teyran, bu kalenin medresesinde yüzlerce öğrenci yetiştirilmiştir.
Babil Kalesi : 
Cizre ilçesi sınırları içinde ve şimdi Kebeli Köyü diye adlandırılan yerde I. Babil Devletinin başkenti bulunmaktadır. Babiller, Hitit ve Asur akınları, yüzünden kendi başkentlerini şimdi Irak`ta bulunan Babilonyaya taşıdıklarında, kalelerinde bulunan bir çok kalıcı eserle birlikte Tanrı Marduk ‘un ünlü heykelini de taşıdılar. Daha sonra Fransızların Suriye`yi işgalleri sırasında bir çok eseride onlar götürdüler. Geriye kalan eserlerin çoğu da bugüne kadar kaçırılmıştır. Babil Kalesi de zaman içinde yakılıp yıkılmıştır.

Mir Abdal (Abdaliye ) Medresesi:
1437 yılında Cizre beylerinde Emir Abdullah (Abdal) İbn Abdullah İbn Seyfeddin Boti tarafından yaptırılmıştır. Güneyde idare odalarının altında dünyaca meşhur aşk öykü sahipleri Mem-u Zin türbeleri bulunur. Abdaliye Medresesi Cizre Dağkapı mahallesi ile mezarlık arasındadır.Medrese güneyde sağda bir mescit ve solunda bir dershane ile kuzey ve batıda bir talebe yurdu ve müderrislerin oturacağı bir lojmandan oluşmaktadır.
Mescit güneyde sağdadır ve bir duvarı şehir surları üzerindedir.Dış kısmı beyaz mermerdendir.Motiflerle süslü çok güzel bir mermer mihrabı ve mermer kapısı vardır.
m

Şazeh Medresesi : 
Cizre beylerinden Mecduddin İbn Emir Abdal tarafından Cizre’nin Çağlayan köyünde bir medrese yaptırılmıştır. Çağlayan köyünün içine girerken medrese solda kalır.

Mehmet Ağa Kasrı : 
Cizre, Dağkapı Mahallesi, Bayırağa sokakta bulunur. Bir kısmı siyah bazalt taştan, bir bölümü de beyaz kalker taştan yapılmıştır. Hamidiye Binbaşısı Fettah Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Nuh Peygamber Türbesi :
Nuh Peygamber Tufanı ile Cizre`ye yerleşen Hz. Nuh (A.S) vefatından sonra, Dağkapı Mahallesinde gömülmüştür. Burası daha sonra havraya, sonra kiliseye ve 639 yılında da camiye çevrilmiştir. Dünyanın en eski türbelerinden biridir. Ünlü tarihçi Cizreli İbnülesin Firuzabadi, Evliya Çelebi, Ebubekir Helevi ve Babili Berassus ( Bersis ) bu türbenin Nuh (A.S.) a ait olduğunu yazarlar. Nuh Camiinin güney kısmında caminin bodrumunda mezarı şerifleri bulunur. Önce merdivenle inilirdi. Uzun ve dar bir namazgahı geçtikten sonra türbeye varılırdı. Türbenin üzerinde bir de sanduka bulunuyordu. ŞİRGEV Vakfı`nın maddi desteği ile Nuh Nebi Yaptırma Yaşatma Derneği`ince Nuh Peygamber Külliyesi" restore edilmiştir.
 n

Mem-u Zin Türbeleri : 
Abdaliye Medresesi, Cizre Dağkapı Mahallesini mezarlığa bağlayan Cizre Surunun üzerinde kuruludur. Mem -u Zin türbeleri ise bu medresenin idare odalarının altında güneydoğu bölümündeki bodrumdadır.İçerden tavan kısmı delik olup, merdivenle inilmektedir.Mezarların ana duvarı çepeçevre siyah bazalt taştan yapılmıştır. Ancak tüm medrese kırmızı tuğladandır. Kubbede kırmızı bu siyah taşın üstüne inşa edilmiştir.
m

 Cizre Ulucami : 
639 yılında kiliseden camiye çevrilmiştir. Abbasi döneminde onarıma alınmıştır. 1160 yılında Cizre Emiri Baz Şah`ın oğlu Emir Ali Sencer tarafından büyük onarıma alınmış olup, minaresi 1156 yılında dört köşe şeklinde yapılmıştır. Cizre Ulucami, ortası delik büyük değirmen taşlarına benzer taşların üst üste konulup sütun yapılması ile üzerlerine kubbeler konulmak suretiyle yapılmıştır. Bu kubbeler demir köşe bentlerle birbirlerine sütunlar bağlanarak sağlamlaştırılmıştır. Her kapının üzerinde Kuran-ı Kerim ayet ve sureleri bulunur. Büyük demir kapısı şu anda Topkapı Sarayı Müzesi`nde 1983`teberi muhafaza altına alınmıştır. Üzerinde gümüş motifler, bakır şekilleri ikufi yazılar bulunmaktadır. Cizre Ulucami mescit ksımı Vakıflar Genel Müdürlüğünce restorasyona alınmıştır.
u

 KÖPRÜLER

Yafes Köprüsü ( Cizre Köprüsü ): 
1164 yılında Zengi Devleti`nin Veziri Cemaleddin İsfehani tarafından ikinci kez onarılmıştır. Şu anda Cizre Köprüsü olarak adlandırılan bu eser, yıkıldıktan sonra bu zat tarafından tekrar yaptırılmıştır. Köprü Cizre surlarının 2 km mesafede olmakla beraber o zaman ki Cizre`nin bir mahallesi içindedir. 12 adet burç üzerinde 8 gezegen kabartması bulunur. Dicle nehri solundan geçerse Suriye tarafında kalır. Şu anda su yönü Suriye tarafından kalmıştır.Köprünün üzerinde Ashabikehf (Uyuyan yatırlar) adları yazılıdır. İnsan ve hayvan figürleri ile süslüdür. İlkel anlamda, güneş doğduğunda her ayın başında değişik bir burca ilk ışıklarını vurur. Çok mahirane bir şekil yapılmıştır. Üstün bir hesap ile mühendislik kullanılmıştır.
Akabin Köprüsü (Fevzi Çakmak Köprüsü : İmadettih Zengi’ nin oğlu Kutbeddin Mevduthan (1159-1170) tarafından yaptırılmıştır. İki tepe arasında bulunduğundan Arap döneminde köprüye Akabin Köprüsü denilmiştir. Fevzi Çakmak Cizre’ye geldiğinde köprüyü büyük onarıma aldırttığından Fevzi Çakmak Köprüsü olarak ta anılmaktadır. Üzerinde aslan ve oğlak figürleri bulunmaktadır. Köprü dört kemer ve iki göz üzerine inşa edilmiştir. Cumhuriyet öncesi ve sonrası yapılan onarımlarda köprü, üç büyük kemer ve iki göze indirilmiştir.
y

Cizre Köprüsü : 
Eski dönemlerde bir ayağı yeni köprünün yanında diğer ayağı Cizre surlarının içinde olmak üzere bir köprü bulunmakta idi. Köprü yıkıldıktan sonra, 1923 yılına kadar sallardan oluşan köprü kullanılıyordu. Bir çok sal ve sandal yan yana getirilip geçiş sağlanıyordu.bunlar, akşam düşmanlara karşı tedbir olarak çözülür, gündüz bağlanırdı. 1968 yılında Cizre Köprüsü yeniden yapılmıştır.

Kasrik Köprüsü : 
Şırnak iline bağlı belde olan ve Cizre’ye 11 km uzaklıkta bulunan Kasrik (Meşeiçi) köprüsü buradadır. Bu köprünün Cizre beyi Emir Muhammed tarafından ikince kez onarıldığı ve ilk temellerinin Gudilerden kaldığı söylenmektedir.

SURLAR

Cizre Surları: 
Cizre surları Gudi İmparatorluğu döneminde yapılmıştır . Hz. Nuh (A.S) Tufanında sonra Nuh Peygamberin Cizre de yattığını ve Nuh Gemisinin Cudi Dağında durduğunu ispat etmek üzere Cizre surları "Gemi "şeklinde yaptırılmıştır. Nuh Nebi Camii`nin 25 m batısında bulunan Tor Kapısı, Deşt köprüsünün 25 m yakınındaki Deşt kapısı geminin küreklerini gösterir.
Surun tamamı siyah bazalt taştan yaptırılmıştır. Kültür Bakanlığı Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığınca Cizre Surları tescil edilmiş olduklarından, onarıma peyderpey geçilmiştir. Sur, zamanla savaşlarla yıkılmış Asurlular, Babilliler, Medler, Emevi ve Abbasiler dönemlerinde onarılmıştır. İslam döneminde Kuran-ı Kerim ‘in tamamı surlara yazdırılmıştır. Sasani Hükümdarı Erdeşir Babekan (M.Ö..241-226) döneminde Cizre Sarayburnu kapısı yaptırılıp, aslanlar ve kitabe konulmuştur. Nehirden Şırnak ve yaylalara buradan gidilirdi. Surun üzerinde çok sayıda burç bulunmaktadır. Dikdörtgen şeklindeki Belek Burcunu Cizre Beyi Şeref Bin Muhammed Bin Hanabdal yaptırmıştır.

Babil Suru: 
Tarihi süreç boyunca sur tahrip olmuş şu anda Babil Surlarının temelleri bellidir.

Finik Suru : 
Güçlükonak ilçesinin Cizre ve Dicle tarafında kalan bir köyü olan Damlarca köyünde bulunmaktadır. Dicle Nehri sahilinde doğal kalker taştan suru olduğu gibi diğer bölümlerde de sur izleri vardır. Surun içinde kale, zindan, oturma evleri, çeşitli bölümler vardır. Sur sınırları içinde bir bayan kabartma heykeli vardır.

Arkeolojik Eserler (Ören Yerleri) : 
Yöremizin tarih öncesi dönemlerine ilişkin bilgiler yetersizdir. 1963 yılında İstanbul Üniversitesi Prehistorya Kürsüsü ile Shikago Üniversitesi Doğa Bilimleri Üniversitesi`nin birlikte yürüttüğü Güneydoğu Anadolu Tarih Öncesi Araştırmaları Karma Projesi kapsamında yörede 46 buluntu yeri saptanmış ve incelenmiştir. Buluntu yerlerinde Neolitik, kalkolitik, Tunç,Helenistik, Roma, Bizans, İslam ve Yakınçağı kapsayan dönemlere ait çanak çömlekler ortaya çıkartılmıştır. Cizre`ye yakın bir noktada bulunan Damlarca ve Eskiyapı köyleri arasında Finik ören yeri İ.Ö.4000 yıllarına aittir. Dağlık bir bölgede yer alan kentte saray, zindan, sarnıç yerleri ve beyaz kalker taştan oyulmuş çok sayıda mağara ev bulunmaktadır. Finik kalesinin kuzeyinde " Borzana Sitiya " adı verilen yerde kayaya işlenmiş bir kadın kabartmasıyla, köyün kuzeydoğusunda yan yana duran bir kadın bir erkek kabartması bulunmamaktadır. Dicle Nehri`ne inen gizli su yolu su sarnıcı bu gün hala mevcuttur.
Cizre`nin Kuzeydoğusunda, Çağlayan Köyündeki Şah Ören Yeri, Cudi Dağı`nın en sivri noktasının eteğindedir. Yerleşmenin kuzeyi, doğusu ve batısı tamamıyla dağlıktır.bu dağlık kesimlerde Düşe, Çeko, Hırabe, Kayzer, Hırd kale harabeleri yer almaktadır. Köyün kuzeyinde, güneye doğru inen kayalar oyularak görkemli bir su bendi yapılmıştır. Bugünde, bu bentten su almaktadır. Yörede pek çok tarihi eşya, para ve heykeller çıkmaktadır. Ayrıca köyün etrafında, kayalara oyulmuş birkaç mağara ev vardır. Cizre`nin 20 km. güney batısında Suriye sınırı üzerindeki kebeli köyü`nde yer alan, Babil ören yerinin çevresi dikdörtgen biçiminde surlarla çevrilidir. Dış kaleyi oluşturulan bu surlarda yaklaşık 30 adet burç vardır. İç kale ise daire biçimindedir. Surlar yontulmamış bazalt kayalardan yapılan isim beyaz kalker taştan yapılmıştır.1992 ‘de yapılan bir kazıda bulunan Asur hükümdarına ait heykel Ankara Ankeoloji müzesinde korunmaktadır. Burada yapılacak kazılarda tarihi para,heykel ve tabletin bulunacağı söylenmektedir.
Cizre’ye 11 km uzaklıkta bulunan Kasrik ören yeri, Gutiler döneminde "Sazirka" olarak anılmaktaydı. Bir boğaz içinde yer alan yerleşmede, tarihi su bentleri, heykeller ve kent kalıntıları bulunmaktadır. Cizre ve Finik Beyleri`nin bu yöreyi yazlık olarak kullandıkları bilinmektedir
M.Ö. 4000 yıllarında Guti İmparatorluğu tarafından Cizre surları ile Cizre kalesi yaptırılmıştır. Cizre kalesi şehrin kuzeyinde Dicle Nehri kıyısındadır. 360 oda ve üç katlı olarak yaptırılmıştır. Babil, Med ve Asurlular tarafından onarım gördüğü gibi, Abbasiler döneminde Ömer oğlu Abdülaziz zamanında yıkılan yerler tekrar onarım görmüştür. Kale üzerinde Emir Seyfeddin İbn İzzeddin bey tarafından Seffiye Medresesi yaptırılmıştır. Şimdi hala kale üzerinde mihrabı bulunmamaktadır. Cizre kalesi siyah bazalt taştan yaptırılmış olup, bey ve saray binaları ile lojman kısımlar, mescit ve medrese, zindan, divan ve askeri kısımlardan oluşurdu. Cizre kalesi ‘nin doğusunda Dicle Nehri içinde bulunan kayalar Cizre beylerinin sadabad ve yazlık toplantı yeri idi. Sarayburnu kapısından bir geçişi bulunurdu.Belek burcu ile seyfiyye medresesi arasınd akalan yüksek yerde Şareşin denilirdi k ; burası beyin eğlence ve gazinosunun blunduğu yerdi. Ayrıca Dicle Nehrinin kıyısında da Mirler bağı (Reze miran) adı ile anılan mirlerin bahçeside vardır.Bu bahçe 1700 lü yıllara kadar da çeşit çeşit meyva ağaçları ile değişik hayvan türerinin bulunduğu olduğu söylenir.Kale ve şatonun suyu,Kuştepe ve Caferi Sadık kaynağından toprak borular döşenerek kale ve şatoya getirilmiştir.Kalenin bir zindanı bulunmaktadır.Kapısı güneye bakmakta içeri girişite sol kolda taşlardan bir merdiven ikinci ve üçüncü katlara çıkar.Yemekhane yetkilileri, gardiyan, nöberçiler ve sucuların bulunduğu bu bölüm zindan ihtiyaçlarını ihtiva eden o damardan meydana gelmitir. Zindanın duvarı çok kalın ve yuvarlak olup üstü kubbelidir.Dışarı açılan demirli iki penceresi bulunmaktadır.Bu pencerelerden bir tanesi doğuya bir tanesi da kuzeye bakmakta ve zindanın aydınlanma sorunu bu şekilde sağlanmıştır.Esas zindan bu kubbenin ortasında olup çapı 3-4 m oan geniş bir kuyudan meydana getirlimitir.Ayrcıca kalenin batısında develer hanı ile isimlendirilen zamanında jervan develerinin barındığı söylenmektedir.Bu bina kalenin altında ve sütunlar üzerinde kurulmuştur.

MÜZELER

İsmail Ebul-iz El Cezeri Müzesi :Büyük Fizikçi ve 60 makine mucididir. Cizre`de yaşamıştır. Arkeolojik ve Etnografik eserlerin bulunduğu bir müzedir. Abdullah Yaşın tarafından 16 Mayıs 1996 tarihinde İsmail Ebul-iz El-Cezeri Özel Müzesi, Ebul-iz ilköğretim okulunun bir odasında açılmıştır. İsmail Ebul-iz El-Cezeri Müzesi`nde şu ana kadar toplanan 280 Arkeolojik ve Etnografik eser vardır. Babil, Asur, Med, Guti, Selçuklu, Osmanlı Rum, Emevi, Abbasi dönemlerine ait arkeolojik eserler bulunmaktadır. Resimlerde, Müzede değişik dönemlere ait eserler görülmektedir.
Medreseler 

1-Kırmızı Medrese: 

Cizre Beyliği döneminde II. Han Şeref Bey tarafından XIV. Yüzyılda yaptırılmıştır. Cizre Akkoyunluların eline 1475 yılında geçerken Cizre Emirleri sürgün edilmiştir. Emir Bedrettin oğlu II. Şeref (Hanşeref) Boti Aşireti ve çevre halkının yardımı ile1508 yılında Cizre’yi alırken duada bulunmuş. ” Yarabbi ben tekrar Cizre yi alabilsem sana bir Camii inşa edeceğim” demişti. Allah da bu duasını kabul buyurduğundan Kırmızı Medrese’yi inşa ettirmiştir. Cizre Suru’nu bu yerden yardığından surun üzerine bina etmiştir.

Cizre de Dağkapı Mahallesinin Şah Mahallesi ile kesiştiği noktada sur üzerindedir. Güneyinde Mescit ile altında Şeyh Ahmed El-Cezeri adlı meşhur müfessir, yazar, şairin türbesi İle, Cizre emirlerine ait aile mezarlığı da vardır. Medresenin içi avlulu olup, doğusunda batısında ve kuzeyinde dershaneler, yemekhane ve öğretmen lojmanları bulunur. Bunların bir kısmı halen yıkık olup, restorasyona ihtiyacı vardır.

Mihrabı beyaz taştan olup, 2. 82x3. 78 ölçülerindedir. Mihrab köşegeni 55 derecedir. Mihrabın çevresini iç bükey üçgenler sıralı bir dizi ters U şeklinde sararak, altlarda da, içe doğru döner. Mihrap boşluğu yarım daire planlıdır. Mihrabın üstü basık ve tuğla kubbe ile örtülüdür.

Medresenin güneybatısında kare planlı bir oda bulunur ki çok güzel motiflerle süslenmiştir. Bu oda Profesör ve başmüderris odasıdır. Şair ve yazar Şeyh Ahmet El-Cezeri kullandığı gibi, Mütfü Molla Zade’nin dedelerinden Şeyh İbrahim Sori de bu odada görev yaptığından burada gömülmüşlerdir.

Medrese Cizre ye özgü kırmızı tuğlalardan örüldüğü için Kırmızı Medrese denilir. Cizreli dilbilimci ve yazar Kamuran Ali Bedirhan medresenin 2 bin metrekare olduğunu yazar
k

2-Mir Abdal (Abdaliye Medresesi):

1437 yılında Cizre beylerinden Emir Abdullah(Abdal) İbn Abdillah İbn Seyfeddin Boti tarafından yaptırılmıştır. Bu zat Mem-u Zin olayında geçen Emir Zeynuddin’in babasıdır.

Medrese güneyde sağda büyük bir mescitten oluşmuş olup, güneyde solda dersaneler ile kuzeyde ve batıda öğrenci yemekhanesi, öğretmen öğrenci lojmanları yer almakta idi. Batıda şimdi Nusaybin caddesi tarafına açılan kapıda iki oda bir eyvan temelleri varken, son seneler de bilinçsiz düzenlemeyle bir şadırvan yapılmış, kuzeyi bir cami haline getirilmiştir. Esas mescit yıkılmak üzeredir.

Caminin tamamı siyah bazalt taştan yaptırıldığı halde , ikinci onarımlarda moloz taşlar kullanılmıştır. Mescid kısmının kapısı işlemeli beyaz mermerden yapılmıştır. Güneyde idare odalarının altında dünyaca meşhur aşk öykü sahipleri Mem-u Zin türbeleri bulunur. Abdaliye Medresesi Cizre Dağkapı mahallesi ile mezarlık arasındadır.


3-Süleymaniyye Medresesi (Medresetül Süleymaniyye):

Cizre beylerinden Emir Muhammed İbn-Emir Şah Alibeg , İbn Emir Bedrettin tarafından inşa edilkmiştir. İlk ataları olan Emir Süleyman Beye izafeten Medreset ül Süleymaniyye denilmiştir. 1573-1583 yılları arısında beylik yapan bu zat bu medreseyi inşa ettirmiştir.

1307(1891) Rumi yılında Ş. Abdulhakim Derşevi tarafından tamir ettirilmiştir. 1972 yılında Cizre ve civar köylerin katkıları ile Ş. Ahmet Munis büyük onarıma almıştır. Şu anda Muhammet Nuri camii olarak adlandırılır.


4-Mecidiyye Medresesi (Medresetül Mecdiyye):

Cizre beyi Emir Mecduddin Bey tarafından yaptırılmıştır. Ş. Seyda tarafından büyük onarıma alındığı için, şu anda Ş. Seyda camii olarak adlandırılır. Cizre Kale Mahallesindedir.


5-Şazeh Medresesi :

Cizre beylerinden Mecduddin İbn Emir Abdal tarafından Cizre nin Çağlayan köyünde bir medrese yaptırılmıştır. Çağlayan köyünün içine girerken medrese solda kalır.
Camiler 

1-Cizre Ulucamii : 639 yılında kiliseden camiye çevrilmiştir.Abbasi döneminde onarıma alınmıştır.1160 yılında Cizre Emiri Baz Şah ın oğlu Emir Ali Sencer tarafından büyük onarıma alınmış olup,minaresi 1156 yılında dört köşe şeklinde yapılmıştır. Cizre Ulucami,ortası delik büyük değirmen taşlarına benzer taşların üst üste konulup sütun yapılması ile üzerlerine kubbeler konulmak suretiyle yapılmıştır.Bu kubbeler demir köşebentlerle birbirlerine sütunlar bağlanarak sağlamlaştırılmıştır.Her kapının üzerinde kur an-ı Kerim ayet ve sureleri bulunur. Büyük demir kapısı şu anda Topkapı Sarayı Müzesi nde 1983 ten beri muhafaza altına alınmıştır.Üzerinde gümüş motifler,bakır şekiller,kufi yazılar bulunmaktadır. Cizre Ulucami kapı tokmakları dünyaca meşhur bir oymacılık sanatının en mühim şaheseridir.Fizikçi ve sanat adamı İsmail Ebul-iz El Cezeri bu tokmakları yapmıştır. Ulucami mescit kısmı Vakıflar Genel Müdürlüğünce restorasyona alınmıştır.Ancak Ulucami Külliyesi nin batı,doğu ve kuzey kısımları onarıma alınması gerekmektedir.

2-Nuh Peygamber Camii:Tufan olayından bu yana insanlığın ikinci babası olan Nuh Peygamber (A.S) kendi adıyla anılan camide yatmaktadır.Dağkapı mahallesinin tepe noktasında,Dicle Nehrinin coşup ulaşamayacağı bir noktada yapılmıştır.Nuh Peygamberin mezarı alt bodrum katındadır.Eski kullanılan mihrab hala durmaktadır.Caminin ikinci kat kısımları zamanla yıkıldığından halkça onarımlar yapılmış,düz beton atılmış,aslından saptırılmıştır. Şırnak İli Ve İlçelerini Geliştirmi Vakfı (ŞIRGEV) nın maddi desteği ile Nuh Nebig Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneğince türbe ve cami restore edilmiştir.


3-Mecdiyye Camii (Ş.Seyda Camii): Cizre Beylerinden Emir Mecduddin tarafından yaptırılmıştır.Ş.Seyda,İlçemiz Cizre ye göç ettiğinde bunu halkın yardım ve desteği ile onarıma alınmıştır. Son 43 yılda eklenen güzel şadırvan ile başka okuma bölümleri de bulunmaktadır.Cizre Kale Mahallesinde sur üzerinde bulunur.


4-Süleymaniye Camii: Emir Muhammet İbn Emir Şah Alibeg,İbn Emir Bedreddin tarafından yaptırılmıştır.Bu zat 1573-1583 yılları arasında beylik yapmıştır.1307 Rumi (1891 Miladi) yılında Ş.Abdulhakim Derşevi tamir ettirerek cami haline getirmiştir.Daha sonra torunu Muhammed Nuri tekrar onu büyük onarıma almıştır.1972 yılı yazında Ş.Ahmet Munis onarıma almıştır.Cami kısmı siyah bazalt taştan yaptırılmıştır.


5-Mushafireş Camii : Cizre Dağkapı Mahallesinde Yeni çarşıda bir camidir.İçinde,19l6 yılına kadar Hz.Osman tarafından Cizreye gönderilen bir Kur an-ı Kerim sağlam bir şekilde mevcut bulunmaktaydı.Daha sonra çıkan bir yangın sonucunda kısmen yanmıştır.Cami komşularından bir şahıs tarafından kalan kısmı kurtarılmıştır.

6-Mir Abdal Camii : 1437 yılında Cizre Beyi Emir Abdullah (Abdal) İbn Abdullah İbn Seyfeddin Boti tarafından yaptırılmıştır.Güneyde sağda esas mescit bulunur.Üstü kubbelidir.Cizre surları üzerindedir.Bazalt siyah taştan yapılmıştır.Son onarımlarda moloz taş kullanılmıştır.Mescid kapısı işlemeli mermerden yapılmıştır.Diğer kısımları medrese olarak kullanılmıştır.Mem-u Zin türbeleri bu mescide yapışık bölümün alt kısmındadır.Sonradan caminin kuzey kısmında mescid betondan inşa edilmiştir.

7-Ş.Said Merhum Camii : Cizre Dağkapı Mahallesinde Bayırağa sokakta bulunur.Çok büyük bir mescidi ve içinde Ş.Said Merhum un türbesi bulunmaktadır.Camii,Bayramağa adında bir Cizreli tarafından yaptırılmıştır.

8-Meydan Camii : Cizre Kale Mahallesinde dörtyol mevkiinde Cizre Beyleri tarafından yaptırılmıştır.Cadde açılması ile caddenin tamamı camiden alınmıştır.Büyük bir cami kısmı olup,minaresi bulunur.Kuzey kısmı Cizre beylerine ait mezarlarla kaplıdır.

KAYNAK-2

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.