Füruğ yani Farsça “Işık”, çok çekmiş bir şair. Hiçbir zaman tam ülkesine ait olamamış bir karakter… Vatanı ondan çocuğuyla görüşmesini bile esirgemiş. Neden mi? Çünkü İran’da boşanırsanız çocuk erkekte kalıyor ve maalesef Füruğ çocuğunu sonrasında hiç göremiyor! Tüm bunlar yetmezmiş gibi çok genç yaşında; 32 yaşında geçirdiği araba kazasında hayata veda etmiş…
Ataerkilliğe başkaldıran yapısı ile toplumda da huzursuzluk yaratan kadınlar kategorisinde olmuş Füruğ… Kadınları evlerine kapatan duvarlar içinde; pencereden bakmalarının bile olay olduğu bir yerde kadınlara dikte edilen sorumluluklar ve adanmışlıklar içinde çırpınmış durmuş.
....
Tabii boşanmış bir kadın olarak toplumun bir kadın tarafından kaleme alınmasını kabul edemediği şiirlerinden dolayı düşük ahlakla, fahişelikle, yuva yıkıcılıkla suçlanıyor… Yasak aşkları (!), geleneksel ve ataerkil bir toplumda yine geleneksel rollerin (eş & anne) oynanmasına isyanı, kadın sorunlarına olan eğilimi, siyası ve dini baskılar üzerine görüşleriyle toplum dışında yaşayan biri oluyor. Son kitabı “İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına” yarım kalıyor; hatta cenaze namazını bile kılmak istemiyor mollalar… Bir yazar arkadaşı iki gün sonra kıldırıyor…
....
Tabii boşanmış bir kadın olarak toplumun bir kadın tarafından kaleme alınmasını kabul edemediği şiirlerinden dolayı düşük ahlakla, fahişelikle, yuva yıkıcılıkla suçlanıyor… Yasak aşkları (!), geleneksel ve ataerkil bir toplumda yine geleneksel rollerin (eş & anne) oynanmasına isyanı, kadın sorunlarına olan eğilimi, siyası ve dini baskılar üzerine görüşleriyle toplum dışında yaşayan biri oluyor. Son kitabı “İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına” yarım kalıyor; hatta cenaze namazını bile kılmak istemiyor mollalar… Bir yazar arkadaşı iki gün sonra kıldırıyor…
öyleyse tahta süngülerine yaslanan bu piyadeler
o rüzgâr bacaklı atlılar mı?
ve bu zayıf, kamburlu afyonkeşler
o yüce düşünceli, pirüpak arifler mi?
öyleyse doğru, doğru
insanların artık zuhuru beklemediği
ve sevdalı kızların
gergef işledikleri iğneleriyle
tez kanan gözlerini oydukları?
o rüzgâr bacaklı atlılar mı?
ve bu zayıf, kamburlu afyonkeşler
o yüce düşünceli, pirüpak arifler mi?
öyleyse doğru, doğru
insanların artık zuhuru beklemediği
ve sevdalı kızların
gergef işledikleri iğneleriyle
tez kanan gözlerini oydukları?
Gecede Görüşme / Yeniden Doğuş 1963
*
nasıl da büyüdü
kalbimin yarımlığı
ve hiçbir yarı, tamamlayamadı bu yarımı
ayaklarımın altındaki toprak kayıyordu
ve eşimin tenindeki sıcaklık
cevap vermiyordu
tenimin boş bekleyişine
kalbimin yarımlığı
ve hiçbir yarı, tamamlayamadı bu yarımı
ayaklarımın altındaki toprak kayıyordu
ve eşimin tenindeki sıcaklık
cevap vermiyordu
tenimin boş bekleyişine
Yeşil Evham /Yeniden Doğuş 1963
*
bir dünyadan geliyorum ben
yılan yuvasına benzeyen
seni öperken
asılacağın urganı da kafalarında örmeye başlayan
insanların
ayak sesleriyle doludur bu dünya
yılan yuvasına benzeyen
seni öperken
asılacağın urganı da kafalarında örmeye başlayan
insanların
ayak sesleriyle doludur bu dünya
İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına 1974
Kaynak:gaiadergi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.