GİRESUN
Seyyid Vakkas Efsanesi
Seyyid Battal Gazi, Abdurrahman Gazi gibi Seyyid Vakkas da Hz. Peygamber ile kan bağı bulunan bir savaşçı, serdengeçtidir. İslam dinin yaymak ve cihat etmek için Karadeniz Bölgesini tercih etmiştir. Efsaneye göre Giresun´u alması için bir fındıkkabuğuyla denizleri aşarak Giresun´a gelmiş; emrindeki kuvvetleri de bir fındık içi ile günlerce beslemiştir.
Pontus Devletine son vermek Karadeniz Bölgesine İslam dinin yaymak isteyen Sultan Fatih’in ordusuna katılıp onun Uç Beyi olmuştur. Giresun Kalesi’in deniz ile buluştuğu noktada yer alan Metamorphisis Kilisesi’ne giderek burada gizlice bilgi toplama çalışır. Ancak ayine katılan Hıristiyanlar tarafından fark edilmiştir. Durumunun ortaya çıkması üzerine Hıristiyan halk tarafından yakalanmak istenir. Ancak o savaşmayı tercih eder ve bu yüzden de bir kılıç darbesi ile kellesini kaybeder.
Mucizevî biçimde kopan kellesini kolunun altına alarak uzun süre savaşır ve çok sayıda düşman öldürür. Bu şekilde savaşarak Kale eteğine kadar gelir. Bir kadının bu hali görüp hayret ile çığlık atması üzerine de sırrı ifşa olduğu için düşüp ölür. Bu olağanüstü olay halk hafızasında yer eder ve zamanla mezarı üzerine bir türbe inşa edilir.
Kutsal Heykel Efsanesi
İsrailoğuları Mısır’da iken Hz. Yusuf’un altından bir heykelini yaparlar. Mısır´dan sürgün ile çıkarılmaları Filistin´e yerleşmeleri sırasında heykel Mısır’da kalır. Halkın talebi üzerine Hz. Musa bir mucize ile heykeli Mısır’dan Filistin’e getirir. Ancak o vakitler “Kenanîler” olarak bilinen Fenikeliler, heykeli alırlar Kıbrıs adasına götürürler. Denizcilikle uğraşan Yunanlılar heykeli buradan alarak kutsal Olimpus dağına yerleştirirler. Pers İmparatoru Dara (Dareios) Anadolu ve Yunanistan´ı ele geçirince bu heykeli Mısır´a geri verir. Bundan sonra heykel yine Fenikelilerin eline geçer. Onlar da daha güvenli buldukları Karadeniz’in tek adası olarak Aretias Adası´na yerleştirilirler. Böylece kutsal Yusuf heykeli Giresun’a gelmiş olur. Heykeli almak için Yunanlıların 40 kez adaya saldırırlar, ama başarılı olamazlar.
Giresun şehrinin kurucusu kabul edilen Kral Farnakes, Giresun´a egemen olunca, altın heykeli adadan alarak Kale’de bir tapınağa yerleştirir. Buraya Kale’deki Kufa Kuyusu´ndan su bağlanarak su kutsanmış olur. Bu suyun Lonca Mahallesi’ndeki Meryem ana Kaya kilisesi çeşmesine akıtıldığı rivayet edilmektedir. Daha sonra Bizans hakimiyetine giren Giresun’dan kutsal heykel kaçırılıp kaybolur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.