HAZAR BABA DAĞI EFSANESİ..


hAZAR bABA dAĞI ile ilgili görsel sonucu

1-Hazar Baba Dağı: 

Çok eskilerde şu an Hazar Gölü'nün olduğu yerde hamile bir kadın yaşarmış. Dönem kıtlık devri olduğundan bu hamile kadın yakınlardaki bir köye gitmiş. Köyde yapılan mis gibi taze sac ekmeğinin kokuları burnuna çarpmış. Dayanamayıp oradaki ekmek yapılan evlerden ekmek istemiş. Ama çok cimri olan bu köyün halkı hamile kadına bir türlü taze sıcak ekmeklerden vermemiş. Bunun üzerine kadın elini evlerin eşiğine koyup "inşallah bu köy su keser ben de taş keserim" diye beddua etmiş. Allah o anda bu hamile kadının duasını kabul eder ve köy hakikaten sular altında kalır. Kadında dağa dönüşür. İşte o günden sonra bu dağ Hazar Baba dağı olarak da bilinip anılır. Bu dağ Elazığ'ın her yerinden görünür ve gerçekten de saçları, yüzü, karnı, ayakları hatta elbisesinin kırışıklarıyla tam bir kadın görünümündedir. Batık şehir hakkında da çalışmalar yapılmaktadır. Sular çekildiği zaman eski köy yani batık şehir kalıntıları ortaya çıkar. Evliya Çelebi seyahatnamesinde burasının ticaretle uğraşan gayri Müslimlerin yaşadığı bir köy olduğunu ve kilisesinde mumyalanmış bir eşek olduğunu da eserinde belirtmiştir.

2-Azer Baba Efsanesi:

Azer, Hz. İbrahim’in babasıdır. Yazları Urfa yöresi çok sıcak olurmuş. Azer’de, aşiretini alarak yazın Hazar baba dağının eteklerine konaklayıp buraya yaylaya gelirmiş. Kış ayları gelip çatınca hava soğumaya başlayınca da tekrar Urfa’ya dönermiş. Bir yaz aşiretiyle yine Azer Baba bu gün ki Hazar Dağı’na geliyor. Burada bir kavga çıkıyor ve bu dağda Azer aşiretiyle beraber ölüyor. Dağın sarp bir yerindeki mağaraya sığınıp orada şehit oluyor. Azer ismi oradan kalmıştır. Mağaranın içinde Azer’in mezarı söylenen bir kabir vardır. Orayı ziyaret edenler mezarın yanına beş on kuruş para atarlar.

3-Hazar Baba Efsanesi: 

Büyüklerimizden duyduğumuza göre, Hazar Baba, Karaoğlan ve Kuşakçı ismindeki evliyalar üç kardeşlermiş. Bu dağlarda zamanında şehit olmuşlar. Mezarları da bu dağlardadır. Haccehan diye bir kız kardeşleri de varmış. Onun da Kürk Köyü’nün üst tarafındaki dağda ziyareti var. Cuma akşamları Kuşakçı Baba’nın gemici feneri elinde İmran Göze suyuna inip abdest aldığını görenler vardır. Oğlu olmayanlar iki-üç sene Karaoğlan’a gidip Allah yolunda kurban keserler. Cenab-ı Hak bunlara bir oğlan çocuğu verir. 1938’den 1940’a kadar bu üç dağdan birbirine bomba sesiyle birlikte bir top ışık gidip gelirmiş. Hazar Baba, Kuşakçı Baba, Karaoğlan birbirleriyle kavga ediyorlar derlermiş.

4-Hazar Dağı Efsanesi: 

Büyüklerimizden duyduğumuza göre, eskiden Hazar Dağı’ndan bin kişilik bir asker kafilesi geçiyormuş. Mevsim kışmış. Burada tipiye yakalanmışlar. Bin kişilik ordunun tamamı burada telef olup donarak ölmüşler. ”Hazar” aslında ”bin” demektir. Bu dağda ismini buradan almıştır. Sonuç olarak; Hazar Gölü ve Hazar Dağı efsanelerinin Anadolu’da derlenen diğer metinlerle benzerlikleriyle bunlarda asırlardır muhafaza edilmiş olan bazı İslami değerler, bize bu yörenin Türk-İslam karakterinin efsanelerde canlı bir şekilde yaşadığını göstermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.