Dünya genelinde ve Türkiye özelinde feminist araştırmacılar ve akademisyenler, 1980’li yıllardaki ikinci feminist hareketin neden olduğu ivmeyle, kadın dergileri aracılığı ile kadın tarihine bakmaya başladılarsa da, bu konuya olan ilgi son yıllarda azaldı. Halbuki kadın dergileri hem kadın ve cinsiyet konusunda çalışan tarihçiler için önemli bir kaynaktır hem de toplumsal temsil konusu dahil, düşünsel ve ekonomik bağlamda üretimi ve tüketimi anlamak için ilk elden anlamlı veriler sunar.
"Bir süredir kadınlar arasında başka bir faaliyet ve yaşam tarzı oluştu. Bu konuda hepimizin aynı görüşte olduğu inkâr edilemez. Kadınlarda eylemsizlik ve tembellik artık yok. Bir hareketin oluştuğu gözlemleniyor. Kadınların sosyal yaşamı başka bir sürece giriyor.” (1)
"Yaşam, yalnız eskiyi tekrar eden ve ’işte geldim, gidiyorum’ düşüncesinden oluşan boş durma yeri ve miskinler evi değildir."(2)
"Kadınların hayatını kendi kazanmasına engel olanların bir bahaneleri de, kadınların tahsilsiz ve tecrübesiz olduklarıdır. Acaba ticaret ile hayatını kazanan erkekler, ticaret mektebi mezunu mu? Yoksa yüksek tahsil mi yapmışlar? Yüzde sekseninin okuma-yazma bilmediği meydandadır!"(3)
Toplumdaki kadın hareketliliğini gözlemleyen, dile getiren ve aynı zamanda cesaretlendirici bir eylem çağrısı olan bu satırlar, ilk sayısı 4 Nisan 1913’te yayımlanan Kadınlar Dünyası (4) dergisinin çeşitli sayılarında yer alıyordu.
Kadınlar Dünyası dergisi, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ve dünyadaki gelişmelere kayıtsız kalamayan yol açıcı kadınların çıkardığı bir dergiydi. Derginin sahibi ve başyazarı Nuriye Ulviye Mevlan, derginin ilk sayısında dergiyi neden çıkardığını şöyle açıklıyordu:
“İlerlemek ve yükselmek için hem pratik cesaretin hem de ruhsal cesaretin, başka bir deyişle çağdaş kişiliğin önemi konusundaki düşüncelerim artık iyice olgunlaşmıştı. İçinde yaşadığımız uyanış devrinin ve kurulan toplumun temelini oluşturan sosyal bilimlerin ışığında, (kadınların ilerlemesi için) gerekli olan (adımları) cesaretle gerçekleştirecek bir gazete çıkarmaya giriştim.” (5)
Derginin kadın politikasına bakışını yansıtan adı, tümüyle kadınlardan oluşan yazı kadrosu potansiyeli, gerçekleştirmesi büyük özveri gerektiren sadece kadınların yazılarına yer verme prensibi, Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin yayın organı olma sorumluluğu, Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan tüm kadınlara hitap etme hedefiyle kültürlerarası diyalog talebi, her düzeydeki eğitimden kadınların dergisi olabilmek için, dergide kullanılan dile gösterilen özen, feminizmin tanımını neredeyse her sayıda yeniden yapma çabası, kadınlar için yüksek öğrenim yolunun açılması ve kadınların kamu kuruluşlarında çalışabilmesi gibi konulardaki talepleri dile getirmesi, bu talepler doğrultusunda lobby çalışmaları organize etmesi, taleplerini başarıyla gerçekleştirmesi, Osmanlı İmparatorluğu sınırları dışında da kadın hareketindeki aktivistlerle ilişkiler kurması gibi yazmakla bitmeyen özellikleri dikkate alındığında, Kadınlar Dünyası gibi bir derginin 100. yaşını sadece 4 Nisan günü kutlamanın yetersiz bir anma olduğu ortaya çıkıyor.
Bu yazıyı yazma nedenim de zaten bu. Bence 4 Nisan 2013-4 Nisan 2014 arası Kadınlar Dünyası Dergisi Yılı olmalı.
Kadınlar tarafından ve kadınlar için dergiler
4 Nisan 1913’te bir Cuma günü ilk sayısı çıkan Kadınlar Dünyası dergisi, hem kadınlar tarafından çıkarılan dergiler zincirinin bir parçası olarak kendinden önce çıkan kadın dergileri ile benzerlik gösteriyor, hem de her kadın dergisi gibi kendi profilini oluşturan özelliklere sahip bir yayın.
Kadınlar Dünyası dergisinin kadın dergileri geleneği içindeki yerini anlamak için Türkiye ve dünyada “kadınlar tarafından ve kadınlar için“ çıkarılmış ilk kadın dergilerinin tarihine kısaca bakarsak, tarih cetvelinde şu örneklerle karşılaşıyoruz:
Dünyanın ilk kadın dergisi Almanya’da 27 Şubat 1779’da Ernestine Hofmann’ın çıkardığı Für Hamburgs Töchter (Hamburg kentinin kızları için) adını verdiği ve aynı yıl sonunda kapanmak zorunda kalan dergisidir. İlk kadın dergisinin yayınlanmasından 66 yıl sonra Efrosini Samarcidis (Samartzidou) 1845 yılında Osmanlı İmparatorluğu‘nun ilk Rum kadın dergisi Kypseli'yi (Petek) çıkardı. İlk sayısı 1 Mayıs 1845'de çıkan Kypseli dergisi, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nda yayımlanmış ilk kadın dergisi de oldu. Kypseli’denonüç sene sonra 1858’de feminist bir grup kadın tarafından çıkarılan English Woman’s Journal (EWJ), İngiltere’nin kadınlar tarafından kadınlar için çıkarılan ilk dergisidir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda bir kadın editörün çıkardığı ikinci kadın dergisi, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk Ermeni kadın gazetecisi olan Elbis Gesaratsyan’ın 1862 yılında yayımlamış olduğu Gitar dergisidir. İlk Ermenice kadın dergisi sıfatı da olan Gitardergisini, 1886 yılında Arife Hanım’ın yayımladığı yazı kadrosu da kadınlardan oluşan ve bir müslüman kadının çıkardığı ilk dergi olan Şukûfezar (6) adlı dergi takip etmiştir. Şukûfezar’dan iki yıl sonra Mayıs 1888’de Lousia Lawson, Avustralya’nın bir kadın tarafından yayımlanan ilk kadın dergisi The Dawn’ı çıkarmıştır. 1895 yılında Rosa Sonneschein ilk Amerikan Yahudi kadın dergisi, The American Jewess’i yayımlamıştır.
Kadın sahiplerinin/editörlerinin özel (kısıtlı) servetleri ile çıkarılmaları, dergilerde kadınlara kendilerini ve taleplerini ifade etme olanağının verilmesi, kadının konumu ile ilgili eleştirilerin dile geldiği tartışma platformu olmaları, kadınlara kendi gelirlerini kazanma yolları yaratılması gibi, yayınlandıkları zamanın kurallarına karşı koyan tutumlar bu dergilerin ortak özellikleridir. Bu özellikler 1913 yılında çıkan Kadınlar Dünyası dergisi için de geçerlidir.
Bu benzerlikler yanında, Kadınlar Dünyası dergisi, kendifarklı profilini de oluşturmuştu.Kadınlar Dünyası, derginin yayın dili olan Türkçe yanında yayımlandığı zamanın uluslararası dili olan Fransızca’yı da gözardı etmemiş ve derginin Fransızca ekini de çıkarmıştır. Bu ek ile Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ana dili Türkçe olmayan kültür gruplarındaki kadınlarla ve diğer ülkelerdeki kadınlarla iletişim kurma stratejisini somutlaştırmıştır. Yabancı ülkelerden kadın gazetecilere de sayfalarını açarak, yabancı ülkelerde yaşayan muhabirlerin bu ülkeler konusunda görüşlerini alma gibi günümüzün basınında önemli yer tutan modern metodlarla çalışmıştır. Örneğin Time gazetesi muhabiri Grace Ellison ve Berliner Tageblatt muhabiri Odette Feldmann aynı zamandaKadınlar Dünyası dergisinde yazıyorlardı.
Derginin adını taşıyan Kadınlar Dünyası Matbaası’da kadın mürettiplerin dizgisini yaptığı, abonelik sistemi uygulaması olan ve üç bin üzerinde tirajlı Kadınlar Dünyası 4 Nisan 1913 ve 21 Mayıs 1921 tarihleri arasında yayımlanmıştır. Sekiz yıllık yayın hayatında ilk 100 sayısı günlük, sonraki sayıları haftalık çıkan dergi, bu süre içinde yayınını üç kez kesmek zorunda kalmıştır. İlk ara verme kâğıt sıkıntısı yüzünden 153. sayıdan sonra olmuş ve üç ay sürmüştür. 1914 ve 1918 yılları arasındaki ikinci araya, dergiyi çıkaranların çoğunun Birinci Dünya Savaşı’nda hemşire olarak görev yapmaları neden olmuştur. 194. sayıdan sonra verilen ara ise 1918 –1921 yılları arasındadır. Dr. Serpil Çakır bu son aranın Kurtuluş Savaşı nedeniyle olduğunu belirtmektedir. (7)
Kadınlar Dünyası sadece bir dergi değil, bir kadın politikası konseptidir. Derginin kuruluşundan kısa bir süre sonra, derginin yazı kurulunu oluşturan kadınlar tarafından 28 Mayıs 1913’te Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti’nin de (Osmanlı Kadın Haklarını Savunma Derneği) kurulması, Nuriye Ulviye Mevlan’ın dile getirilecek talepleri örgütlü yürütme hedefine işaret etmektedir. Örneğin çalışma hakkı talebinin 5 Aralık 1913'de Telefon İdaresi'nde (Posta-Telgraf Nezareti) yedi Müslüman kadına ilk kez memurluk hakkı kazanılmasıyla sonuçlanması ya da yüksek eğitim hakkı talebinin 12 Eylül 1914'de İnas Darülfünunu’nun (kadın üniversitesi) açılmasına neden olması gibi başarılara, dergi ve derneğin lobi çalışmalarını koordineli olarak yürütmeleri sonucunda ulaşılmıştır. Kadınlar Dünyası dergisi sahibi Nuriye Ulviye Mevlan, aynı zamanda Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti kurucu üyelerindendir.
Dernek ve derneğin yayın organı olan Kadınlar Dünyası dergisinin geniş vizyonlu ve etkin çalışma konseptine işaret eden diğer örneklerden bazıları, kadınlara gelir sağlamak için terzievi açmak ve siparişler organize etmek, kadınlar için meslek kursları düzenlemek, dergideki yazılarla kadınları işyeri kurma konusunda bilgilendirmek, dernek doktorunun dernek merkezinde ve ihtiyaç halinde de evlerde ücretsiz sağlık hizmeti vermesi gibi konulardır.
Dergi haber takipçiliği de yaparak kazanılan hakları genişletmek stratejisini gütmüş, örneğin Telefon İdaresi'nde işe alınan Müslüman kadınların maaşlarının yükseltilmesini talep etmiş, kamuda bu talebin anlayışla karşılanmaması üzerine, başyazar Nuriye Ulviye Mevlan talebin gerekçelerini özgüvenle açıklamıştır:
“Kadınlar Dünyası'nın 164. sayısında Posta-Telgraf Nezareti'ne alınan kadınların maaşlarının azlığından yakınmış zam istemiştim. Bir kısım erkekler bu basit dileğimden nedense ürkmüşler; tüm memurluk alanını ve memurluk işlerini, kadınların işgal edeceğini ve sonunda kendilerinin elleri böğürlerinde aç kalacakları kararına varmışlar. Ve hatta bazı erkekler, işi dergimize mektuplar yazarak yardım istemeye kadar bile vardırarak, zayıflıklarınını da gösterdiler. Biz bu mektupları tabii ki, özel bir dikkatle okuyoruz ve böylece erkek ruhunu ve karakterini daha iyi inceleyebiliyor ve anlayabiliyoruz. Bu mektuplardan bir tanesi, gerçekten merhametimize dokundu. Kadın ruhu ya, acıdık ve teselli etmek istiyoruz: Feminizmin gayesi yalnız kadınlığın hayatını değil, kadınlıkla beraber erkeklerin hayatını da düzenlemektir. Ve her ikisini de, insan olmaları nedeniyle daha rahat ve daha mesut yaşatmaktır.
“İyi eğitim yapmış, bilgisiyle, becerisiyle ve zekâsıyla işini güzelce yöneten ve gelecekte de bir eş ile yaşayacak ve evlatlarını da yaşatacak bir kız, neden sahip olduğu kabiliyetlere uygun bir maaş aramasın ve istemesin de, senelerini boş yere geçirsin? Ve aldığı maaş bilgisiyle, becerisiyle, zekâsıyla ve işiyle aynı ayarda olmayınca neden feryat etmesin; sussun ve miskin miskin otursun? İşte azizim, feminizm bu miskinliği kabul edemez. (8)“
Nüshaları İstanbul kütüphanelerinde (9) toplam 208 sayı olarak bulunan Kadınlar Dünyası dergisi hakkında ilk detaylı araştırmayı yapan Doç.Dr. Serpil Çakır, derginin ilk 100 sayısının dört sayfa olarak günlük ve resimsiz olarak çıktığını, sonraki sayıların haftalık, dergi kapakları fotoğraflı ve resimli olarak yayımlandığını belirtmektedir.
Sevgili Kadınlar Dünyası, sen Kadınca, Kaktüs, Feminist, Pazartesi, Jujin, Eksik Etek,Akıllara Zarar, Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar, Amargi Dergi, Feminist Politika,Mutfak Cadıları, Cin Ayşe gibi senden yıllar sonra yayımlanmış feminist kadın dergilerinin büyük büyük büyükannesisin. Yüzüncü kuruluş yılın kutlu olsun!
Sadece çıktığın süre için değil günümüz kadınları için de sürprizler içeren sayfalarını inceleyecek araştırmacıların yeni çalışmaları ile sana en güzel doğum günü hediyelerinin verileceğinden şüphen hiç olmasın.
İstanbul Üniversitesi Kadın SorunlarıAraştırma ve Uygulama Merkezi’nin, Ankara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin, Sabancı ÜniversitesiToplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu’nun, Nuriye Ulviye Mevlan Civelek anısına açılmış olan Antakya, Kırıkhan İl Halk Kütüphanesi’nin etkinlikleri ve Doç. Dr. Serpil Çakır’ın hazırlamakta olduğu Kadınlar Dünyası konulu belgesel bir video çalışması gibi 2013’te tüm yıla yayılan ve kadın tarihinin verileriyle bugünü anlamaya çalışan, bugünden kadın tarihine göz kırpan programlarla bir yıl boyunca hatırlatılacak, tanıtılacak ve gündemde tutulacaksın.
Yayınlandığın süre içinde heyecanlandırdığın, desteklediğin ve esinlendirdiğin tüm kadınlar adına çok teşekkürler sevgili Kadınlar Dünyası.
Çok teşekkürler Nuriye Ulviye Mevlan, emeğini verdiğin derginle, bizlere bugünden geçmişe bakabilme fırsatı yarattığın ve geleceğimizi şekillendirmemizi düşünmemize halen katkıda bulunduğun için. (10)
* Meral Akkent, İstanbul Kadın Müzesi küratörü
Resim 1: Kadınlar Dünyası dergisinin Fransızca eki, Foto: Meral Akkent özel arşivi
Resim 2: Kadınlar Dünyası dergisinin yazarlarından bir grup, Foto: Meral Akkent özel arşivi, Kaynak
Resim 3: Kadınlar Dünyası dergisi sahibi ve başyazarı Nuriye Ulviye Mevlan (1893Hacı Oba Köyü, Gönen - 9 Nisan 1964 İstanbul), Foto: Serpil Çakır özel arşivi
Kaynakça:
(1) Kadınlar Dünyası imzası ile, "Kadınlık Canlanıyor", Kadınlar Dünyası, No. 53, 26 Mayıs 1329 (8 Haziran 1913), s.1, Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi, İstanbul, 2011, 3. Baskı, s. 373. Bu yazıda kullanılan Kadınlar Dünyası dergisindeki tüm alıntıları günümüz Türkçesine aktaran Meral Akkent.
(2) Pakize Sabri, "Şikâyetlerim", Kadınlar Dünyası, No. 56, 29 Mayıs 1329 (11 Haziran 1913), s. 2-3, aktaran Serpil Çakır, age., s.173.
(3) Ulviye Mevlan, "Kadınlar iş Bekliyor", Kadınlar Dünyası, No. 157, 19 Şubat 1921, s. 2, a.g.e., s. 373.
(4) Kadınlar Dünyası dergisi hakkında yapılmış çalışmalar:
* Kadınlar Dünyası dergisi hakkında ilk detaylı çalışmayı 1991 yılında Serpil Çakır doktora tezi olarak yapmıştır. II. Meşrutiyet’te Osmanlı Kadın Hareketi ve Kadınlar Dünyası Dergisi, İ.Ü. Sosyal Bilimler Enst. Siyaset Bilimi Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul, 1991. Bu çalışmanın genişletilmiş versiyonu için bkz: Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi, Metis Yayınları, 3. Baskı, İstanbul, 2011.
* Aynur Demirdirek, Osmanlı Kadınlarının Hayat Hakkı Arayışının Hikâyesi, İmge, Ankara, 1993.
* Fatma Büyükkarcı Yılmaz, Tülay Gençtürk Demircioğlu (Haz.), Kadınlar Dünyası, 1-50. Sayılar (1913-1921 / Yeni harflerle, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, İstanbul, 2009.
* Fatma Büyükkarcı Yılmaz, Tülay Gençtürk Demircioğlu (Haz.), Kadınlar Dünyası, 51-100. Sayılar (1913-1921 / Yeni harflerle), Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, İstanbul, 2009.
(5) Kadınlar Dünyası imzası ile, "Terakkiye Doğru", Kadınlar Dünyası, 8 Nisan 1329 (1913), no. 5, s. 2-3, a.g.e., s. 146.
(6) Çakır, age., s. 64.
(7) Çakır, a.g.e., ss.134-135
(8) Ulviye Mevlan, "Düşünüyorum", Kadınlar Dünyası, 22 Mart 1918, no. 166, s. 2, a.g.e., ss. 373-374.
(9) Kadınlar Dünyası dergisinin tüm koleksiyonu fotokopi olarak Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi’nde bulunmaktadır. Derginin farklı sayılarının bulunduğu diğer kütüphaneler ise şöyledir: Millet Kütüphanesi, Hakkı Tarık Us Kütüphanesi, Atatürk kitaplığı. Çakır, a.g.e., s. 135.
(10) Kadınlar Dünyası dergisinin yazıya eşlik eden görselleri, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi arşivinde çekilmiştir.kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.