MİTOLOJİ KRAL MİDAS’I NASIL ANLATIYOR?
Mitoloji bir din veya bir halkın kültüründe tanrılar, kahramanlar, evren ve insanın yaratılışına dair tüm sözlü ve yazılı efsane birikiminin ve bu efsanelerin doğuşlarını, anlamlarını yorumlayıp, inceleyen ve sınıflandıran çalışmalar bütünüdür.
Bakalım Kral Midas’ı mitoloji nasıl anlatıyor?
Frig Kralı Gordios ölmüştür. Halk çok üzgündür. Kral Gordios, yerine geçecek kimse bırakmamıştır. Ülkenin ileri gelenleri toplanır ve kâhinlerden yardım ister. Kâhinler kehanette bulunurlar ve şu andan itibaren Gordion’a arabasıyla ilk giren kral olacaktır derler. Kehanete uygun olan ise Kral Midas’tır.
Krallığı gibi yaşamı ve ölümü üzerine de mitolojiler yazılmıştır. Yaşamı boyunca acılar çekmiş olan Midas, “eşek kulak”larıyla” ve dokunduğu her şeyi altına çevirmesiyle” ünlenmiştir.
Mitolojiye göre Kral Midas’ın acı dolu hayat öyküsü şöyle başlar. Bu günkü Fethiye olan antik kent Telmessos’tan demir çemberli tekerlekleri olan bir araba ile ayrılan Midas Kral Yolunda haftalarca zorlu bir yolculuk yaparak, Bey dağlarıyla Toros dağlarını aşar. Yanında yaşlı annesi ve babası ile Kuzey Frig ülkesine ulaşmaya çalışır. Kehanetin gerçekleşmesi için zamanda geri sayım başlamıştır. Zorlu bir yolculuktan sonra arabasıyla Gordion’a girerler, Gordion’lu kâhinlerin kehaneti uyarınca Frig Kralı seçilir.
Midas Frig ülkesinin bilinen iki kralından bir tanesidir. Frigya en parlak dönemini Kral Midas’la yaşamıştır. Midas şüphesiz çağının en ünlü krallarından biridir. Döneminde Frigya güçlenmiş, zenginleşmiş, bolluk ve refaha ermiştir. Öyle ki, Kral Midas’ın dokunduğu her şey altına dönüşmektedir.
Şarap tanrısı Dıonısos’un yoldaşı Satıros, birgün Frigyayı gezerken, Midas’ın sarayının gül bahçesinde uyuyakalır. Kral Midas’ın adamları, Satıros’u bulurlar ve Midas’ın yanına getirirler. Midas, Satıros’u uzunca bir süre sarayında ağırlar, izzet ikramda bulunur. Midas’ın konukseverliğinden çok etkilenen Şarap Tanrısı Dıonisos, kralın kendisinden bir dilekte bulunmasını ister. Kral Midas ” dokunduğum her şey altına dönüşsün, böylece daha zengin olayım ” der.
Midas’ın dileği, Şarap Tanrısı tarafından kabul edilir. Ancak aynı gün akşam yemeğinde, dokunduğu yiyecek ve içeceklerin altına dönüştüğünü görünce, tanrı Dıonısos’tan, bu uğursuz gücü geri almasını ister. Midas’ın durumuna acıyan tanrı, krala Paktalos ırmağında yıkanmasını söyler. Bu ırmakta yıkanan Midas, tuttuğu her şeyin altına dönüşmesinden kurtulur. O günden beri de, bu ırmakta bulunan altın parçacıkları, bu efsaneye bağlanır.
KRAL MİDAS VE EŞEKKULAKLARI
Mitolojide; müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısı Apollon ile kır tanrısı Pan arasında, bir çalgı yarışması düzenlenir. Midas, yarışma jürisini oluşturan yargıçlardan biri olarak seçilir. Kır tanrısı, çaldığı kaval ile hoş sesler çıkarır. Tanrı Apollon ise, her çalgıdan üstün olduğunu düşündüğü lirini çalar ve herkes onu dinler. Yargıçlardan dağ tanrısı Tmolos, birincilik çelengini Apollon’a verir. Midas ise çelengini, kır tanrısı Pan’a verir.
Tanrı Apollon, Midas’ın bu yorumuna çok kızar ve ” güzel müziği ayırt edemeyen kulak, insan kulağı olamaz, sana eşekkulağı yakışır ” diyerek, Midas’ın kulaklarını eşekkulağına dönüştürür. Kral Midas kulaklarını halkın görmemesi için çaresiz kocaman bir külah giyer. Midas’ı sürekli külahla gören halk büyük bir merakla, ‘’Midas neden külah takıyor?’’ Midas’ın berberi kralın külah takmasının sırrını bilmektedir ancak bu sırrı kimselere söyleyemez. Söylediği zaman kralın kendisini öldürteceğini bildiği için susmak zorunda kalır. Günler ilerledikçe bu sırrı saklamakta zorlanmaya başlar. Bir süre daha dayanır ama sonunda bu sırrı daha fazla tutamayacağını anlar, tenha bir yerdeki kurumuş bir kuyuya bağırarak sırrı söyler, “Midas’ın kulakları eşekkulakları” diye bağırır ve rahatlar. Ancak sesi kör kuyudan tarlalardaki sazlara, sazlıklara yayılır.
Rüzgâr esince sazlıklardan yankılanan sesi bütün insanlar duyar. Zor durumda kalan Kral Midas kulaklarını kestirir. Ama kulaklar kısa zamanda yeniden büyüyerek eski haline döner. Bunun üzerine Midas Apollon’a yalvarır. ‘’Bütün servetimi al ama benim kulaklarımı düzelt’’ Apollon onu bağışlar ve eski kulaklarını geri verir ama onun canını alır. Kral Midas adil olmamanın, kurallara bağlı olmamanın cezasını böyle çeker.İ. Ö. 8. yüzyılın ikinci yarısında Kral Midas ile Frig Devleti büyük güç kazanmıştır. Ancak İ. Ö. 7. yüzyılın başlarında Kimmer akınları ile zayıflamış; daha sonra Lidya egemenliğine girmiştir. 550 yıllarında da Pers istilası ile bağımsızlığını tamamen yitirmiştir.
MİTOLOJİ KRAL MİDAS’I NASIL ANLATIYOR?
Mitoloji bir din veya bir halkın kültüründe tanrılar, kahramanlar, evren ve insanın yaratılışına dair tüm sözlü ve yazılı efsane birikiminin ve bu efsanelerin doğuşlarını, anlamlarını yorumlayıp, inceleyen ve sınıflandıran çalışmalar bütünüdür.
Bakalım Kral Midas’ı mitoloji nasıl anlatıyor?
Frig Kralı Gordios ölmüştür. Halk çok üzgündür. Kral Gordios, yerine geçecek kimse bırakmamıştır. Ülkenin ileri gelenleri toplanır ve kâhinlerden yardım ister. Kâhinler kehanette bulunurlar ve şu andan itibaren Gordion’a arabasıyla ilk giren kral olacaktır derler. Kehanete uygun olan ise Kral Midas’tır.
Krallığı gibi yaşamı ve ölümü üzerine de mitolojiler yazılmıştır. Yaşamı boyunca acılar çekmiş olan Midas, “eşek kulak”larıyla” ve dokunduğu her şeyi altına çevirmesiyle” ünlenmiştir.
Mitolojiye göre Kral Midas’ın acı dolu hayat öyküsü şöyle başlar. Bu günkü Fethiye olan antik kent Telmessos’tan demir çemberli tekerlekleri olan bir araba ile ayrılan Midas Kral Yolunda haftalarca zorlu bir yolculuk yaparak, Bey dağlarıyla Toros dağlarını aşar. Yanında yaşlı annesi ve babası ile Kuzey Frig ülkesine ulaşmaya çalışır. Kehanetin gerçekleşmesi için zamanda geri sayım başlamıştır. Zorlu bir yolculuktan sonra arabasıyla Gordion’a girerler, Gordion’lu kâhinlerin kehaneti uyarınca Frig Kralı seçilir.
Midas Frig ülkesinin bilinen iki kralından bir tanesidir. Frigya en parlak dönemini Kral Midas’la yaşamıştır. Midas şüphesiz çağının en ünlü krallarından biridir. Döneminde Frigya güçlenmiş, zenginleşmiş, bolluk ve refaha ermiştir. Öyle ki, Kral Midas’ın dokunduğu her şey altına dönüşmektedir.
Şarap tanrısı Dıonısos’un yoldaşı Satıros, birgün Frigyayı gezerken, Midas’ın sarayının gül bahçesinde uyuyakalır. Kral Midas’ın adamları, Satıros’u bulurlar ve Midas’ın yanına getirirler. Midas, Satıros’u uzunca bir süre sarayında ağırlar, izzet ikramda bulunur. Midas’ın konukseverliğinden çok etkilenen Şarap Tanrısı Dıonisos, kralın kendisinden bir dilekte bulunmasını ister. Kral Midas ” dokunduğum her şey altına dönüşsün, böylece daha zengin olayım ” der.
Midas’ın dileği, Şarap Tanrısı tarafından kabul edilir. Ancak aynı gün akşam yemeğinde, dokunduğu yiyecek ve içeceklerin altına dönüştüğünü görünce, tanrı Dıonısos’tan, bu uğursuz gücü geri almasını ister. Midas’ın durumuna acıyan tanrı, krala Paktalos ırmağında yıkanmasını söyler. Bu ırmakta yıkanan Midas, tuttuğu her şeyin altına dönüşmesinden kurtulur. O günden beri de, bu ırmakta bulunan altın parçacıkları, bu efsaneye bağlanır.
KRAL MİDAS VE EŞEKKULAKLARI
Mitolojide; müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısı Apollon ile kır tanrısı Pan arasında, bir çalgı yarışması düzenlenir. Midas, yarışma jürisini oluşturan yargıçlardan biri olarak seçilir. Kır tanrısı, çaldığı kaval ile hoş sesler çıkarır. Tanrı Apollon ise, her çalgıdan üstün olduğunu düşündüğü lirini çalar ve herkes onu dinler. Yargıçlardan dağ tanrısı Tmolos, birincilik çelengini Apollon’a verir. Midas ise çelengini, kır tanrısı Pan’a verir.
Tanrı Apollon, Midas’ın bu yorumuna çok kızar ve ” güzel müziği ayırt edemeyen kulak, insan kulağı olamaz, sana eşekkulağı yakışır ” diyerek, Midas’ın kulaklarını eşekkulağına dönüştürür. Kral Midas kulaklarını halkın görmemesi için çaresiz kocaman bir külah giyer. Midas’ı sürekli külahla gören halk büyük bir merakla, ‘’Midas neden külah takıyor?’’ Midas’ın berberi kralın külah takmasının sırrını bilmektedir ancak bu sırrı kimselere söyleyemez. Söylediği zaman kralın kendisini öldürteceğini bildiği için susmak zorunda kalır. Günler ilerledikçe bu sırrı saklamakta zorlanmaya başlar. Bir süre daha dayanır ama sonunda bu sırrı daha fazla tutamayacağını anlar, tenha bir yerdeki kurumuş bir kuyuya bağırarak sırrı söyler, “Midas’ın kulakları eşekkulakları” diye bağırır ve rahatlar. Ancak sesi kör kuyudan tarlalardaki sazlara, sazlıklara yayılır.
Rüzgâr esince sazlıklardan yankılanan sesi bütün insanlar duyar. Zor durumda kalan Kral Midas kulaklarını kestirir. Ama kulaklar kısa zamanda yeniden büyüyerek eski haline döner. Bunun üzerine Midas Apollon’a yalvarır. ‘’Bütün servetimi al ama benim kulaklarımı düzelt’’ Apollon onu bağışlar ve eski kulaklarını geri verir ama onun canını alır. Kral Midas adil olmamanın, kurallara bağlı olmamanın cezasını böyle çeker.İ. Ö. 8. yüzyılın ikinci yarısında Kral Midas ile Frig Devleti büyük güç kazanmıştır. Ancak İ. Ö. 7. yüzyılın başlarında Kimmer akınları ile zayıflamış; daha sonra Lidya egemenliğine girmiştir. 550 yıllarında da Pers istilası ile bağımsızlığını tamamen yitirmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.