HEKİMHAN’IN KURULUŞUNU ANLATAN EFSANE
Bir sefer sırasında Köprülü Mehmet Paşa’nın yolu Hekimhan dolaylarına düşer. Doğanın güzelliğine hayran kalır ve askerlerinin burada konaklamasını ister. Askerler çevreyi dolaşmayı çıktıklarında günümüzdeki Hasan Ağa Çeşmesi’nin yakınındaki dereye gelirler. Al al akan dere suyunu izlerken
derenin kenarında yaralı yatan bir adam görürler ve Paşa’ya haber verirler. Paşa hekimiyle birlikte gelir, hekim hastanın durumunun umutsuz olduğunu söyleyince Paşa sorar;
derenin kenarında yaralı yatan bir adam görürler ve Paşa’ya haber verirler. Paşa hekimiyle birlikte gelir, hekim hastanın durumunun umutsuz olduğunu söyleyince Paşa sorar;
“Hiç mi canı kalmamıştır?”
Hekim;
“Ancak onda bir canı vardır” der.
Köprülü bu yanıt karşısında kızar ve şöyle haykırır;
“Onda bir canı kalmış adamı ölüme mi bırakırsın? Ya bu adamı kurtarırsın ya da senin kanını da bununkine katarım”
Hekim hemen işe koyulur ve yaralıyı üç günde ayağa kaldırmayı başarır.Köprülü Mehmet Paşa yaralıya kim olduğunu sorar. Yaralı; kendisininde hekim olduğunu, ilaç yapmak için bitki toplarken eşkiyalarca vurulduğunu anlatır. Köprülü ağaçları kestirip açtırdığı yere hekim için bir han, hamam ve cami yaptırır. Çevreden de bir kaç aile getirip yerleştirir. Buraya önceleri Hekimin Hanı, daha sonra da Hekimhan denilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.