Dört isim bir kadın...

Nuriye Ulviye Mevlan Civelek

Nuriye Ulviye Mevlan Civelek


Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk feminist kadın dergisinin kurucusu ve sahibidir.
"Feminizmin gayesi insan olmaları nedeniyle hem kadınları hem erkekleri daha rahat ve mesut yaşatmaktır."
Doğum Tarihi: 1893
Doğum Yeri: Hacı Oba Köyü, Gönen
Ölüm Tarihi: 09/04/1964
Ölüm Yeri: Kırıkhan
Mezarı: Asri Mezarlık, Antakya

Etkinlik Alanı

Basın
"Kadınların hayatını kendi kazanmasına engel olanların bir bahaneleri de, kadınların tahsilsiz ve tecrübesiz olduklarıdır. Acaba ticaret ile hayatını kazanan erkekler, ticaret mektebi mezunu mu? Yoksa yüksek tahsil mi yapmışlar? Yüzde sekseninin okuma-yazma bilmediği meydandadır!"
(Ulviye Mevlan)
Ulviye Mevlan "Kadınlar iş Bekliyor", Kadınlar Dünyası, No. 157,19 Şubat 1921, s. 2, günümüz Türkçesine aktaran Meral Akkent.
Kadınlar Dünyası dergisindeki orjinal metin
Kadınların hayatlarını kazanmasına mani olanların bir bahaneleri de, kadınların cehalet ve tecrübesizlikleridir. Acaba ticaret ile temin-i maişet eden erkekler, ticaret mektebinden mi neşet [doğmak, ortaya çıkmak] etmişlerdir, Yoksa tahsil-i âli mi görmüşlerdir? Yüzde sekseninin okuma-yazma bilmediği meydandadır!
(Ulviye Mevlan)
Ulviye Mevlan, "Kadınlar iş Bekliyor", Kadınlar Dünyası, No. 157, 19 Şubat 1921, s. 2. Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi, İstanbul, 2011, 3. Baskı, s. 373.
"Kadınlar çalışma hayatında ve çalışma hayatının her dalında görünmeye başlayınca ve yenmiş haklarını geri almak için biraz da seslerini yükselterek, bu yolda yavaş ilerlense de muhakkak kazanma kararlılığını da gösterince, bir kısım erkekler telaşa düştüler; ekmeklerinin, maaşlarının kısmen de olsa ellerinden kayarak, kadınlara geçeceği duygusuna kapıldılar. Bu telaş, bu çırpınma acaba güçsüzlük nedeniyle midir? Yoksa kendine güvenememekten midir?"
Kadınlar Dünyası'nın 164. sayısında Posta-Telgraf Nezareti'ne alınan kadınların maaşlarının azlığından yakınmış zam istemiştim. Bir kısım erkekler bu basit dileğimden nedense ürkmüşler; tüm memurluk alanını ve memurluk işlerini, kadınların işgal edeceğini ve sonunda kendilerinin elleri böğürlerinde aç kalacakları kararına varmışlar. Ve hatta bazı erkekler, işi dergimize mektuplar yazarak yardım istemeye kadar bile vardırarak, zayıflıklarınını da gösterdiler. Biz bu mektupları tabii ki, özel bir dikkatle okuyoruz ve böylece erkek ruhunu ve karakterini daha iyi inceleyebiliyor ve anlayabiliyoruz. Bu mektuplardan bir tanesi, gerçekten merhametimize dokundu. Kadın ruhu ya, acıdık ve teselli etmek istiyoruz.
Feminizmin gayesi yalnız kadınlığın hayatını değil, kadınlıkla beraber erkeklerin hayatını da düzenlemektir. Ve her ikisini de, insan olmaları nedeniyle daha rahat ve daha mesut yaşatmaktır.
İyi eğitim yapmış, bilgisiyle, becerisiyle ve zekâsıyla işini güzelce yöneten ve gelecekte de bir eş ile yaşayacak ve evlatlarını da yaşatacak bir kız, neden sahip olduğu kabiliyetlere uygun bir maaş aramasın ve istemesin de, senelerini boş yere geçirsin? Ve aldığı maaş bilgisiyle, becerisiyle, zekâsıyla ve işiyle aynı ayarda olmayınca neden feryat etmesin; sussun ve miskin miskin otursun? İşte azizim, feminizm bu miskinliği kabul edemez."
(Ulviye Mevlan) Ulviye Mevlan, "Düşünüyorum", Kadınlar Dünyası, 22 Mart 1918, no. 166, s. 2, günümüz Türkçesine aktaran Meral Akkent
Kadınlar Dünyası dergisindeki orjinal metin
Kadınlık hayat-i mesaide, hayat-i mesainin her şubesinde görünmeye başlayınca, mağsub [gasbedilmis] haklarını istirdad [geri almak] yolunda bir az da sesini çıkarıp muhakkak davasını tedrici olsa da kazanacağı ilamını gösterince, bir kısım erkekler telaşa düşdüler; ekmeklerinin, maaşlarının kısmen olsa da ellerinden gideceğini, kadınlara intikal edeceğini zan etmeğe başladılar. Bu telaş, bu çırpınma acaba zaif iradeden değil midir? Şahsi teşebbüse güvenememezlikden değil midir?
Kadınlar Dünyası'nın 164. sayısında Posta-Telgraf Nezareti'ne alınan kadınların maaşlarının azlığından yakınmış zam istemiştim. Bir kısım erkekler bu basit temennimden nedense ürkmüşler; saha-i memuriyet ve mesaiyi, kadınların hemen hemen istilâ edeceklerine ve nihayet kendilerinin elleri böğürlerinde aç kalacaklarına hükm ediyormuşlar ve hatta bâzıları bize mektublar yazarak istimdada [yardım istemek] kadar kalkışıp bütün bütün zaif iradelerini göstermişlerdir. Biz bu mektubları tabii bir dikkat-i mahsusa okuyoruz ve erkek ruh ve seciyesini bunlar ile bir derece daha tedkik ve tahlil eyliyoruz. Bu mektublardan bir tanesi, doğrusu ya merhametimizi celb etti. Kadın ruhu bu ya, acıdık ve teselli etmek istedik.
Feminizmin gayesi yalnız kadınlığın hayatının değil, kadınlıkla beraber erkeklerin dahi hayatını tanzim etmek ve her ikisini, insan olmak itibarıyla daha müreffeh ve daha mesud yaşatmaktır.
İyi tahsil görmüş, ilim ile, irfan ile, zekâ ile memuriyetini hüsn-ü idare etmekte olan ve istikbalde bir refik ile yaşayacak ve evlatlarını yaşatacak bir kız, neden iktidarı ile mütenasib bir maaş aramasın, istemesin, seneleri beyhude sayıb imrar eylesin [geçirme] ve taleb edeceği maaşı ilmiyle, irfanıyla, zekâsıyla, işiyle mütenasib bulamaynıca neden feryat etmesin; sussun ve meskenet [miskinlik, tembellik] göstersin? İşte azizim, 'feminizm' bu meskeneti kabul edemez.
(Ulviye Mevlan)
Ulviye Mevlan, "Düşünüyorum ", Kadınlar Dünyası, 22 Mart 1918, no. 166, s. 2. Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi, İstanbul, 2011, 3. Baskı, ss. 373-374.
Kadınlar Dünyası Dergisi
  • 1. Sayı:4 Nisan 1913
  • Son sayı:21 Mayıs 1921
  • Tiraj:3000 üzerinde
  • Derginin sahibi:Nuriye Ulviye Hanım
  • Derginin amacı:Üzüntüyle boyun eğen ve hiç bir işe yaramayan hayatımızın artık gelişmesinin ve aydınlanmasının gereği konusunda devamlı düşünüyordum. İlerlemek ve yükselmek için hem pratik cesaretin hem de ruhsal cesaretin, başka bir deyişle çağdaş kişiliğin önemi konusundaki düşüncelerim artık iyice olgunlaşmıştı. İçinde yaşadığımız uyanış devrinin ve kurulan toplumun temelini oluşturan sosyal bilimlerin ışığında, (kadınların ilerlemesi için) gerekli olan (adımları) cesaretle gerçekleştirecek bir gazete çıkarmaya giriştim.
    (Ulviye Mevlan, Kadınlar Dünyası imzası ile, "Terakkiye Doğru", Kadınlar Dünyası, 8 Nisan 1329 (1913), no. 5, s. 2-3, günümüz Türkçesine aktaran Meral Akkent)

    Kadınlar Dünyası dergisindeki orjinal metin
    "Mateme bir inkiyad-ı esiraneye [matemli bir boyun eğmeye] mahkûm bi-sud [boş, faydasız] hayatımızım taayyün [meydana çıkma] ve tenevvür [aydınlanma] etmesi lüzumu, fikrimizin en mühim mevkilerini işgal ediyordu. Terakki ve teali için cesaret-i maddiye ve maneviyyenin, tabir-i diğerle [başka bir deyişle] şahsiye-i medeniyenin derece-i vücûbu [önem derecesi] nazarlarımızda gereği gibi büyüdü. Yaşadığımız devr-i intibahı, teşekkül eden cemiyetleri tertip eden ictimaatı nazar-ı dikkate alarak iktisab-ı cüretle , ihtiyacımıza muvaffak bir gazete neşrine teşebbüs ettik."
    (Kadınlar Dünyası imzası ile, "Terakkiye Doğru", Kadınlar Dünyası, 8 Nisan 1329 (1913), no. 5, s. 2-3. Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi, İstanbul, 2011, 3. Baskı, s. 146.
  • Derginin özellikleri:
    Politik içeriği yansıtan dergi adı
    Sadece kadınlardan oluşan yazı kadrosu oluşturmak
    Sadece kadınların yazılarına yer vermek
    Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin yayın organı olmak
    Ayrım yapmaksızın Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan tüm kadınlara hitap etmek
    Her düzeyde eğitimdeki kadınların dergisi olmak
    Feminizmin tanımını yapmak
    Kadınlar için yüksek öğrenim sağlanması ve kadınların kamu kuruluşlarında çalışabilmesi gibi konularda talepleri dile getirmek ve bu talepleri gerçekleştirmek (12 Eylül 1914'de İnas Darülfünunu (Kadın Üniversitesi) açılması ve 1913'de Telefon İdaresi'nde yedi Müslüman kadına ilk kez memurluk hakkı tanınması gibi)
    Osmanlı İmparatorluğu sınırları dışında da kadın hareketindeki aktivistlerle ilişkiler kurmak
"Düşünüyorum"
Nuriye Ulviye Mevlan, Kadınlar Dünyası dergisini çıkarmaya başladığında, birinci sayıdan 166. sayıya kadar kendi adını kullanmadan Kadınlar Dünyası imzasıyla ikinci sayfada başmakaleler yazdı. İmzasını ilk kez 166. sayıdan itibaren gene ikinci sayfada olan Düşünüyorum başlıklı makalelerde kullandı.
Dört isim bir kadın
Nuriye Ulviye
Ulviye Mevlan
Nuriye Ulviye Civelek
Nuriye Ulviye Mevlan Civelek
Nuriye Ulviye
Nuriye Ulviye 13 yaşında (1906) evlendirildi. Nuriye Ulviye'den yaşça büyük olan Hulusi Bey'in ölümünden sonra, kocasından kalan malvarlığını da kullanarak 4 Nisan 1913 yılında Kadınlar Dünyası dergisini çıkardı. Derginin sahibi olarak künyedeki ismi Nuriye Ulviye idi.
Ulviye Mevlan
Nuriye Ulviye, Kadınlar Dünyası dergisinde 108. sayıdan itibaren derginin sahibi olarak Ulviye Mevlan adını kullanmaya başladı. Kocası gazeteci, politikacı ve kadın hakları savunucusu Rıfat Mevlan idi. Ulviye Mevlan 1923 yılında Rıfat Mevlan'dan ayrıldı.
Nuriye Ulviye Civelek
Ulviye Mevlan 1925 yılında Ali Civelek ile evlendi. Bunda sonraki yaşamında Ulviye Civelek ve Nuriye Ulviye Civelek adını kullandı. Hatay, Kırıkhan'da anısına açılmış olan Nuriye Ulviye Civelek Halk Kütüphanesi de bu adla anılmaktadır.
Nuriye Ulviye Mevlan Civelek
İstanbul Kadın Müzesi® (İKM), tanıtım sayfasında Nuriye Ulviye Civelek'i basın hayatına başladığı ad olan Nuriye Ulviye ve daha sonra yazılarını imzaladığı Ulviye Mevlan ve son kullandığı Civelek soyadı da dahil olmak üzere tüm adlarını, kadın belleği için önemi nedeniyle birlikte kullanılmıştır.

Ödülleri

Bilgiye ulaşılamadı

Üyelikleri

Bilgiye ulaşılamadı

Eğitimi

Bilgiye ulaşılamadı

Sosyal Sorumluluk Çalışmaları

Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk feminist kadın dergisi olan Kadınlar Dünyası dergisini özel serveti ile kurmuştur.
Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti kurucu üyesidir.
  • Anlamı:Osmanlı Kadın Haklarını Savunma Derneği
  • Kuruluş tarihi:28 Mayıs 1913
  • Kurucusu:Nuriye Ulviye Hanım
  • Kuruluş amacı:Kadın kılığında reform, kadının çalışma hayatına katılmasının kolaylaştırılması, kadın eğitiminin yaygınlaştırılması

Akraba ve Dostları

  • Annesi:Safiye
  • Babası:Mahmut Yediç (çiftçi)
  • Kızı:Lütfiye Civelek
  • Yeğeni:Nezihe Civelek
  • Evlilik:Hulusi Bey, Rıfat Mevlanzade (Hukuk-i Umumiye, Serbestî, kıl, Ahali, İnkılâb-ı Beşer, Hukuk-i Beşer, Meşrutiyet, Fârûk, Cihâd, Erkekler Dünyası gazetelerinin sahibi, müdürü ve muhabiri), Ali Muharrem Civelek (Doktor)
  • Dostları:Emine Seher Ali (107. sayıya kadar Kadınlar Dünyası yazı işleri müdürü,Kadınlık Hayatı dergisinin yazı işleri müdürü), Ruşen Bey (107. sayıdan 163. sayıya kadar Kadınlar Dünyası yazı işleri müdürü), Aziz Haydar (kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı, Erenköy Kız Lisesi'nin çekirdeğini oluşturan okulun ilk ve orta kısımlarını 1914 yılında kendi serveti ile kurdu, annelere danışma hizmeti veren Ana adlı merkezin kurucusu), Belkıs Şevket (Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı, İngilizce, müzik ve tarih öğretmeni, Osmanlı İmparatorluğu'nda uçağa binen ilk kadın), Mükerrem Belkıs (kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Atiye Şükran (Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Aliye Cevad (Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Sıdıka Ali Rıza (Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Safiye Biran (Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Nimet Cemil (Kadın hakları aktivisti,Kadınlar Dünyası yazarı), Nebile Akif (Kadın hakları aktivisti, Kadınlar Dünyası yazarı), Mes'adet Bedirhan (yazar, tiyatro senaryosu yazarı), Lia Hurşi (Romanyalı gazeteci, Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyetiüyesi, Kadınlar Dünyası yazarı), Lucy Tomayan (Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı), Berthe Dangeness (Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci,Kadınlar Dünyası yazarı), Dr. Frieda Oscar (Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı), Berthe de Launay (Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci,Kadınlar Dünyası yazarı), Fahr-ül Benat Süleymanova (Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı), Odette Feldmann (Berliner Tageblatt gazetesi muhabiri, Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı), Grace Ellison (Times gazetesi muhabiri, kadın hakları aktivisti, Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci, Kadınlar Dünyası yazarı), Dr. Amelie Frisch (İstanbul, Pangaltı'daki Avusturya-Macaristan Hastanesi başhekimi, Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti üyesi, gazeteci,Kadınlar Dünyası yazarı), Meliha Cenan (şair), Yaşar Nezihe (şair).

Anısını Yaşatan Projeler

Adına sokak
Kırıkhan'da, Sanayi caddesinde Nuriye Ulviye Civelek Sokağı bulunmaktadır.
Kütüphane
Hatay'ın Kırıkhan İlçesinde Nuriye Ulviye Civelek adını taşıyan bir Halk Kütüphanesi vardır. Ali Muharrem Civelek, eşi Ulviye Civelek öldükten sonra, Ortodoks Kilisesi'nin bahçesinde bulunan bir evi satın alarak restore edilmesini sağlamış ve bu binayı Kütüphane olması şartı ile Kirikhan Belediyesi'ne vermiştir. Bu binada, Kırıkhan Nuriye Ulviye Civelek Halk Kütüphanesi açılmıştır.
Anma toplantısı
4 Aralık 1965'te Kadınlar Dayanışma Derneği Genel Merkezi tarafından Ankara Bulvar Palas'ta Nuriye Ulviye Mevlan Civelek'i anma toplantısı düzenlendi.
Çeşme ve Kitabe
Antakya Asri Mezarlığı'nda, Ulviye Mevlan Civelek anısına bir kitabe ve bir çeşme bulunmaktadır. Çeşme, Ali Muharrem Civelek tarafından, Kitabe ise Türkiye Kadınlar Konseyi tarafından 15.4.1967 tarihinde yaptırılmıştır.
Uluslararasi sempozyum
Akademide Toplumsal Cinsiyet Eşitliği - Uluslararası İyi Örnekler Sempozyumu
6 - 8 Kasım 2014, Minerva Palas, Karaköy - İstanbul
Türkiye'de kadınların üniversiteye girebilme hakkını kazanmaları ile günümüz feminist kadın dergilerinin büyükannesi sayılan, Kadınlar Dünyası dergisinin çok yakından ilişkisi vardır. İstanbul Kadın Müzesi bu nedenle, kadınların üniversitede 100 yılını müzenin "Kadın Kültür Mirası Etkinlikleri" konsepti bağlamında Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu ortaklığıyla bir sempozyum ve bir sergi ile kutladı.
Akademide Toplumsal Cinsiyet Eşitliği - Uluslararası İyi Örnekler Sempozyumu'nunda Türkiye'de kadınların üniversiteye giriş hakkını elde etmelerinin 100. yılında, üniversitede toplumsal cinsiyet eşitliğine ne kadar yaklaşıldığı, kadınlaın akademinin hangi alanlarında var ya da yok oldukları sorgulandı. Yükseköğrenim kurumlarında verilen eğitimin kalitesiyle birlikte, akademide toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleşmesi ve özellikle de cinsiyet eşitliğinin kurumsallaştırılmış olmasının, üniversitelerin kalitesini nasıl etkilediği konuları tartışıldı.
İtalya, Avusturya, Almanya İsviçre, Norveç, İngiltere, İsveç, Fransa ve ABD'deki üniversitelerdeki toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve çeşitliliği üniversitenin politikası yapmak için geliştirilmiş programlar, strateji konseptleri ve başarılı olmuş uygulama örnekleri sunuldu. Türkiye'den de Ankara Üniversitesi'nde, Mersin Üniversitesi'nde ve Sabancı Üniversitesi'nde yürütülen, akademide toplumsal cinsiyet eşitliğini tesis etme programları irdelendı. TÜBİTAK gibi kurumların yurt dışındaki benzerlerinde, akademide toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik geliştirilmiş konseptler ele alındı.
Sempozyumun açılış konuşmasında siyaset bilimci ve Türkiye´de 1980 sonlarındaki ikinci dalga feminist hareketin en önemli aktivisti Şirin Tekeli'nin mesajını, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ayşe Gül Altınay okudu. Kapanış konuşmasını ise New York Üniversitesi'nden antropolog Emily Martin gerçekleştirdi.
Üniversite kalitesini, kadın faktörü bağlamında yeniden tanımlamaya yönelik düzenlenen sempozyumun, Türkiye'deki üniversitelerde de toplumsal cinsiyet eşitliğini ve çeşitliliği sağlayacak, kurumsallaştıracak ve koruyacak mekanizmalar geliştirilmesiyle ilgili çalışmalara ve üniversite politikalarında kalıcı sistem değişikliklerine yol açacak bir sürece katkı sağlaması amaçlandı.
Sergi
Kadınların Üniversitede 100 Yılı - İnas Darülfünunu / Kadın Üniversitesi 1914 – 19197 Kasım – 21 Aralık 2014, Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu Sismanoglio Megaro
İstanbul Kadın Müzesi tarafndan Meral Akkent küratörlüğünde hazırlanan Kadınların Üniversitede 100 Yılı - İnas Darülfünunu / Kadın Üniversitesi 1914 – 1919 sergisi, Türkiye'de kadınların üniversiteye girebilme hakkını kazanmaları konusuna, Kadınlar Dünyası dergisinde yürütülen tartışmalar bağlamında yaklaşıyor ve kadınların şekillendirdiği bir tarih sürecini sunuyor. Kadınlar Dünyası dergisinde "Biz de maarif vergisi veriyoruz." yazan kadınlar, yüksek eğitimden yararlanmayı kadının en doğal hakkı olarak tanımladılar. Yüksek eğitim taleplerini entelektüel ve siyasi otoritelere ilettiler. Devletin eğitim siyasetine yön verme stratejisini izlediler.
Kadınlar Dünyası'nda, yükseköğrenim hakkının kadınlara tanınması için her kesimden kadının katıldığı bir kampanya başlatıldı. Dergideki tartışmalar ve etkili lobi çalışmaları, 7 Şubat 1914'te Darülfünun (üniversite) tarihinde ilk kez kadınlar için konferanslar düzenlenmesini sağladı. Bu konferanslar Türkiye'de kadınların yükseköğrenime katılmaları sürecinin başlangıcı oldu. 12 Eylül 1914'te bugün yerinde Fen ve Edebiyat Fakülteleri bulunan, Zeynep Hanım Konağı'nda, kadınlar için edebiyat ve fen bölümlerinden oluşan İnas Darülfünunu, yani kadın üniversitesi açıldı.
İSTANBUL KADIN MÜZESİ, KADINLARIN ÜNİVERSİTEDE 100 YILINI KUTLAMAK İÇİN HAZIRLADIĞI SERGİYİ, KADIN TARİHİNE İLGİ DUYAN TÜM ÜNİVERSİTELERE BASKIYA HAZIR PDF BELGE OLARAK ARMAĞAN EDİYOR.
Başvuru: istanbul.kadın.muzesi.info@gmail.com

Hakkında Yazılanlar


Kaynakça

Nuriye Ulviye Mevlan Civelek tanıtım sayfasında yararlanılan kaynaklar:
Nuriye Ulviye Mevlan Civelek tanıtım sayfasındaki görseller için kaynak

Teşekkür

İstanbul Kadın Müzesi® (İKM), Nuriye Ulviye Mevlan Civelek tanıtım sayfasındaki katkıları nedeniyle Serpil Çakır'a ve Vasi Köse'ye çok teşekkür eder.


KAYNAK

©2012 Meral Akkent

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.