LÂTİFE HANIM’IN, ATATÜRK’E VEDASI...

LÂTİFE HANIM’IN, ATATÜRK’E VEDASI...
Latife’nin sevdiği erkek çok ağır hastaydı. Ama onun bundan haberi bile yoktu. Aylardır tedavi gördüğü için İsviçrede bir hastanede idi.
Kuşkusuz 10 Kasım günü Atatürk’ün vefatından haberi yoktu. Ta ki 11 Kasım günü hastane odasında gazeteleri görene kadar.
Gazeteler sevdiği erkeğin öldüğünü yazıyordu. Anlaşılan yakınları bu acı haberi Latife hanıma söylemeye cesaret edememişti. O gün Latife hanım İsmet Paşa’ya bir mektup yazma ihtiyacı hissetti.
Mektup şöyledir:
Reisicumhur General İsmet İnönü, Ankara
Çok aziz ve Muhterem şefim,
Bu sabah, aylardan beri yattığım hastane odasında, mutat üzere gelen gazeteleri görünce beynimden vurulmuşa döndüm. On üç senedir çektiğim azabı bütün vicdanıyla tartmış, beni her suretle korumuş olan zati devletinizin, bu büyük felaketle ne kadar sarsıldığımı tahmin buyuracağınıza eminim.
Şu anda, beni millet ve memleket adına müteselli eden, onun taşıdığı ağır mesuliyetin sizin omuzlarınıza yüklenmiş olmasıdır. Size ne derin samimiyetle hitap ettiğimi bilirsiniz. Bütün merbuyetimle daima muvaffakiyet, sıhhat ve uzun ömür dilerken, bu kanatları kırık ve hasta kızınızı, şefkat ve himayenizden mahrum etmemenizi rica eder, mübarek ellerinizden öperim.
Latife.
Adres: Lindenhospital Bern,Suisse
Latife hanım Atatürk’e veda ediyor…
Atatürk’ün ardından Latife hanım’a kimler başsağlığı dilemek nezaketinde bulundu bunu net bilemiyoruz. Ancak İsmet Paşa’nın başsağlığı dilediğini mektuplardan biliyoruz.
Kuşkusuz büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüne bütün Türkiye ağlıyordu, ama Latife için bu başka bir acı olsa gerekti. Ona veda bile edememişti.
Bilidiği gibi, Atatürk’ü Anıtkabir’e 1953 kasımında taşıdılar. Latife Ayaspaşa’daki eve ziyarete gelen Jale Tulga’nın Ankara’ya gideceğini öğrenir. Ondan bir ricada bulunur.
Bu arada önemli bir bilgiyi de burda vermekte fayda görüyorum:
Nezire Araz ''Mustafa Kemal’le 1000 gün'' adlı kitabında, Latife’nin Mustafa Kemal’e nasıl veda ettiğini şöyle anlatıyor:
“Kim bilir ne kadar değişti koca Ankara? O şehri öyle merak ediyorum ki. Demek bana ''bir istediğin var mı''diyorsun. Pekala işte sana bir sır; daha doğrusu bir emanet… Yıllardan beri gerçekleştirmek istediğim bir şey vardı; cesaret edip kimseye söylemediğim. Ankara’da bir çiçekçiden, bir tek kırmızı bir gül al lütfen. Ama bir tek. Onu Anıtkabir’e götür “O’na götür” ve Mustafa Kemal’in kabrinde yere bırak. Ayak ucuna. Kimden geldiğini o anlar, ama sen yine de,”bunu Latife gönderdi” diye söyle! Bu iyiliği bana yapabilir misin?
Jale Tulga Ankara’da bir çiçekçiden tek bir kırmızı gül alır, sabah erkenden Anıtkabir’e gider. O gün Anıtkabir’de Devlet protokolü vardır. Sırasını bekler, içeri girer. Atatürk’ün mozalesi önünde durur; bir tek kırmızı gülü “bunu size Latife hanım gönderdi” diye mırıldanarak, gözlerinden yaşlar süzülerek, kabrin ayak ucuna bırakır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.