Afrodit aşk ve güzellik tanrıçasıdır. Afrodit’in doğumuyla ilgili iki efsane vardır: birine göre; Afrodit denizin köpüklerinden doğmuştur. Diğerine göre; Zeus ve Dione’nin kızıdır. Heykellerinde çıplak veya üzerinde kusursuz güzelliğini ortaya koyan bir örtü bulunmaktadır. Güzelliğiyle insanların ve tanrıların gönlünü fethetmektedir.
Bütün canlılarda aşkı başlatır. Bu aşk her zaman mutlulukla sonuçlanmayabilir. Acı ve talihsizlikler yaşanabilir. Bütün doğaya hakimdir. Denizin dalgalarını, fırtına ve rüzgarları durdurabilir. Çiçekleri açtırıp dünyayı güzelleştirir.
Bir kere en çirkin tanrı Hephaistos’la evlendi. Kocasını beğenmediği için onu sık sık aldatırdı: savaş tanrısı Ares, Hermes, Dionysos birlikte olduğu tanrılardan bazılarıdır. Bu beraberlikten çocukları olmuştur. Çocuklarından birisi de aşk tanrısı Eros’tur. Pek çok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Anadolu tanrıçasıdır.
– Kocasının çok çirkin ,ahlaksız ve anlayışsız birisi olması nedeniyle , zamanın en güçlü ve yakışıklı ( Çok korkak olduğu tanrılar tarafından söylenir ) savaş tanrısı Ares ile gönül ilişkisine girer.Bir gece Aresin evinde sabaha kadar süren aşk gecesinden sonra uykuya dalar sabah ışıklarıyla uyanıncada telaşla yataktan fırlayıp , evden koşarak çıkar , ama küpesini yatakta düşürmüştür.Bu küpeyi Ares bulup cama asar. Küpeyi camda gören şehir halkı da , Afroditin geceyi Aresin kollarında geçirdiğini anlar. Küpe yalnızca Afrodit’te vardır ve çok güzeldir.Aynı bugün tüm güzelliğe hayran kadınların pencerelerinde süs olarak yetişirdiği küpe çiçeği şeklindedir.Afroditin sevgisini herşeyin üstünde tutan ve aşk’ın utanç olmayacağını düşünen baba tanrı Zeus , Kızının aşkına saygı için Ares’in pencereye astığı küpeyi çiçeğe dönüştürür .Ares’den de hep nefret eder. Halk da artık bu çiçeği ” Aşkın sabah hediyesi ” olarak bilir ve pencerelerinde bu çiçeği yetiştirirler.
Evet bu çiçek ” Aşkın size sabah hediyesidir ” . sabah kalktığınızda pencerenizin içinde bütün güzelliğini size sunar. ve göz kırpar size.
Bütün canlılarda aşkı başlatır. Bu aşk her zaman mutlulukla sonuçlanmayabilir. Acı ve talihsizlikler yaşanabilir. Bütün doğaya hakimdir. Denizin dalgalarını, fırtına ve rüzgarları durdurabilir. Çiçekleri açtırıp dünyayı güzelleştirir.
Bir kere en çirkin tanrı Hephaistos’la evlendi. Kocasını beğenmediği için onu sık sık aldatırdı: savaş tanrısı Ares, Hermes, Dionysos birlikte olduğu tanrılardan bazılarıdır. Bu beraberlikten çocukları olmuştur. Çocuklarından birisi de aşk tanrısı Eros’tur. Pek çok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Anadolu tanrıçasıdır.
– Kocasının çok çirkin ,ahlaksız ve anlayışsız birisi olması nedeniyle , zamanın en güçlü ve yakışıklı ( Çok korkak olduğu tanrılar tarafından söylenir ) savaş tanrısı Ares ile gönül ilişkisine girer.Bir gece Aresin evinde sabaha kadar süren aşk gecesinden sonra uykuya dalar sabah ışıklarıyla uyanıncada telaşla yataktan fırlayıp , evden koşarak çıkar , ama küpesini yatakta düşürmüştür.Bu küpeyi Ares bulup cama asar. Küpeyi camda gören şehir halkı da , Afroditin geceyi Aresin kollarında geçirdiğini anlar. Küpe yalnızca Afrodit’te vardır ve çok güzeldir.Aynı bugün tüm güzelliğe hayran kadınların pencerelerinde süs olarak yetişirdiği küpe çiçeği şeklindedir.Afroditin sevgisini herşeyin üstünde tutan ve aşk’ın utanç olmayacağını düşünen baba tanrı Zeus , Kızının aşkına saygı için Ares’in pencereye astığı küpeyi çiçeğe dönüştürür .Ares’den de hep nefret eder. Halk da artık bu çiçeği ” Aşkın sabah hediyesi ” olarak bilir ve pencerelerinde bu çiçeği yetiştirirler.
Evet bu çiçek ” Aşkın size sabah hediyesidir ” . sabah kalktığınızda pencerenizin içinde bütün güzelliğini size sunar. ve göz kırpar size.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.