DERTLİ (İBRAHİM LÜTFÜ) BOLULU DERTLİ - GEREDELİ DERTLİ
1772-1846 BOLU-ANKARA
1772 yılında Gerede’de dünyaya gelmiş. Asıl adı İbrahim, Bolu Şahsanalar köyündendir. Ali ve Ayşe oğludur. Babasının ölümü üzerine topraklarını bir ağaya kaptırmış ve bunun üzerine köyünü terk ederek diyar diyar dolaşmıştır. İstanbul ve Konya’da 3 yıl geçirmiş, ardından Mısır’a gitmiştir. Orada 10 yıl kaldıktan sonra memleketine dönmüş ve evlenmiştir. İstanbul ve Ankara’da memurluk yapmış ve Ankara’da vefat etmiştir. Mezarı Gerede yolu üzerindedir. Eserleri Ahmet Talat tarafından derlenerek basılmıştır.
NEFESTelli sazdır bunu adı,Ne ayet dinler ne kadı,Bunu çalan anlar kendi,Şeytan bunun neresinde.Abdest alsan aldın demez,Namaz kılsan kıldın demez,Kadı gibi haram yemez,Şeytan bunun neresinde.Ardıç ağacından kolu,Venedik’ten gelir teli,Be Allahın sersem kulu,Şeytan bunun neresinde.İçinde mi dışında mı,Burgusunun başında mı,Göğsünün nakışında mı,Şeytan bunun neresinde.Dut ağacından teknesi,Kirişten bağlı perdesi,Behey insanın teresi,Şeytan bunun neresinde.Dertli gibi sarıksızdır,Ayağı da çarıksızdır,Boynuzu yok kuyruksuzdur,Şeytan bunun neresinde.Bin türlü dert ile bezet Dertli’yi,Gerek kısalt, gerek uzat Dertli’yi,Bab-ı vilayette gözet Dertli’yiYabancı değiliz, Erenlerdeniz.-------------DERTLI’ye çıkar mı bu işin ucu,Şimdi fark eden yok altını tuncu,Evvel beğenmezdim mesti pabucu,Dedirdin çırağa mest kara bahtım...............Aşıkı sadık muhibbi Mustafa derler bize,Dert ile gayretkeşi Aliaba derler bize.Biz gürüha sorsalar, ey kavm siz kimsiniz,Tabii şahi velayet Mürteza derler bize.Aşk ile tığlar çekip adaya karşı durmuşuz,Ol sebepten kavmi süfyan, eşkıya derler bize.Başı can terk eyleriz bizler İmameyn aşkına,Bendei Şahi şehidi Kerbela derler bize.Gerçi DERTLİ’yem benim derdim yetimler derdidir,Çek elin benden tabiba, bideva derler bize. [96].......İçirdin feleğin camı zehrini,Aldı gam leşkeri gönül şehrini,Yeter bunca demdir çektim kahrını,Diyar-ı gurbeti bana mı verdin.Bu nasıl tecelli bilmem ne hikmet,Serpilmiş cihana dane-i kısmet,Dertli’yi gurbette koydun akibet,Fitak-ı hasreti bana mı verdin. [97]........
Kaynak: 1. Kutsi, Tahir; Dadaloğlu, 3. Basım , Toker Yay.İstanbul 1987, S. 85
2. Otyam, A. Tevfik; Bektaşiliğin İçyüzü, İstanbul Maarif Kitaphanesi 1947Karacan Yay.1984..S.327
1779-1852 DARENDE-MALATYA
Kusuri 1779 yılında Darende’de dünyaya gelmiş. Asıl adı Ömer’dir. Aşıklık geleneğine uyarak Anadolu’yu baştan başa dolaşmış ve şiirler yazmıştır. Eserleri M. Kaya tarafından derlenerek yayımlanmıştır.
KOŞMAYenile bir şaha gönül düşürdüm,Açılmış goncesi, bağları taze.Kement kurmuş gamzesinden ok atar,Çekti bu sineme dağları taze.Yavru şahin kanatlanmış kol açar,On üçünden on dördüne yol açar,Tomur tomur çiçeklenmiş gül açar,Heman sarılacak çağları taze.Dost eline al kınalar yakılmış,Demem ismin dört harf ile okunmuş,Al yeşil bağlanmış, simler takınmış,Her rengini bulmuş, ağları taze.Kusuri'm gam çekmiş gamdan usanmış,Benler deste deste ruye döşenmiş,Beline lahuri kılıç kuşanmış,Gamze kılıç çekmiş, zağları taze.TAŞLAMAMuhannetin karnı doysa pilava,Hayrı bereketi tavada sanır.Ulu kuşlar hiç görünmez gözüne,Bir şahin olmuşum havada sanır.Celladım der bir figanı sındırsa,Adem değil, halkı nane kandırsa,Beş paralık bir mum alsa yandırsa,Bu cümle alemi ziyada sanır.Demez ki hayvanım, yese otlansa,Mert olursa her mihnete katlansa,Muhannet bir ata binse atlansa,Kendinden gayrisin piyade sanır.Hürrem olur ekticeği biterse,Tüccar olur takke alır satarsa,Beş kuruşa kudureti yeterse,Kendini bir büyük payede sanır.İlahi! Namerdi hadden aşırma,Kusuri’yi tarikinden şaşırma,Sonradan görmüşe yolun düşürme,Şöhretin cümleden ziyade sanır. [98]
Kaynak: Tahir Kutsi, Türk Halk Şiiri; Toker Yayınları, 3.Basım İstanbul 1986, s.141
DADALOĞLU (VELİ )
1785-1868 Adana Kozan
TÜRKÜYükseklerde şahin gibi süzülür,Enginlerde turna gibi dizilir,Haçan dostu ansa gönlüm üzülür,Şimdi döndüm düzen tutmaz tele ben.Adama barışta bir hoşça bakar,O dostun hasreti sinemi yakar,Ak göğüs arası mis gibi kokar,Bülbül gibi kona idim dala ben.Dadaloğlu der ki zatı zatınan,Bir güzel sevdim ben pek firkatınan,Önü sine-bentli bir al atınan,Düşeydim de o dost ile yola ben..........KOŞMAYedi iklim dört köşeyi dolandım,Meğer dünya her tarafta bir imiş.Ben dünyayı Al’Osman’ın sanırdım,Meğer dünya yüz sultanlık yer imiş.İrili ufaklı insan piç oldu,Onlar doğdu geçinmesi güç oldu,Altı Arap atlı şahbaz nic’oldu,Mamur sandım yalan dünya çürümüş.Okuttuğun tutmaz oldu alimler,Kalktı da adalet arttı zulümler,Terlemeden mal kazanan zalimler,Can verirken soluması zor imiş.Kulak verdim dört köşeyi dinledim,Meğer gıybetimi eden çoğ imiş,Çok yaşayıp mihnet ile ölmedim,Az yaşayıp dem sürmesi yeğ imiş.Dadaloğlu’m der ki sözüm vasiyet,Benim sözüm dinleyene nasihat,Besmelesiz kazanılan piç evlat,O da dünyasına ziyankar imiş.............KOŞMAKalktı göç eyledi Avşar elleri,Ağır ağır giden iller bizimdir.Arap atı yakın eder ırağı,Yüce dağlar aşan yollar bizimdir.Bir gün birimizi beşe sayarlar,Demir donla mihver külah giyerler,Kavgayı görünce figan kurarlar,Eli mızraklı ağlar bizimdir.Belimizde kılıcımız kirmani,Taşı deler mızrağımın temreni,Hakkımızda devlet etmiş fermanı,Ferman padişahın dağlar bizimdir.DADALOĞLU yarın kavga kurulur,Öter tüfek davlumbazlar vurulur,Nice koç yiğitler yere serilir,Ölen ölür kalan sağlar bizimdir...........AĞITN’olaydı da Kozanoğlum n’olaydı,Sen ölmeden bana ecel geleydi,Bir çıkımlık canımı da alaydı,Böyle rüsva olmasaydık cihana.Neyledik de Hakka büyük söyledik,Ne akılla kahbeleri dinledik,Cahil idik, n’ettiğimiz bilmedik,Aciz çıktı bak adımız her yana.Beğim gelir arkasından bin atlı,Cümlesinde sanki kuştur kanatlı,Ölürsek derdimiz olur iki katlı,Yar yetimi kalır mıydı meydanda.Derviş Paşa gayrı kına yakınsın,Böbür böbür dört bir yana bakınsın,Emme bizden gece gündüz sakınsın,Öç alırız ilk fırsatı bulunca.Dadaloğlu söyler size adını,Şimdiden yok bilsin hasım kendini,Bağlasalar parçalarım bendimi,Yatacağım bilsem bile zindanda..........KOŞMADost dost diye hayaline geldiğim,Dost ile uyarmış özünü benden.Çatık kaşı benlerini saydığım,Dost ise çevirmiş yüzünü benden.Hani dost uğruna can baş verenler,Hasretin söylesin güzle görenler,Şimdi bizden yüz çevirmiş yarenler,Evvel ayırmazdı gözünü benden.Gözüm yaşı döner mi sellere,Bu ayrılık har düşürür güllere,Evvel aşna idim her bir hallere,Şimdi saklıyor sözünü benden.Sadık gerek dost yoluna suyuna,Gönül kayıl haktan gelen oyuna,Besbelli ki oynayamam yayına,Onun için kaldırmış izini benden.Her sabah naz ile gelip geçersin,Doldurup ta al badeler içersin,Veli’m ider ak göğsünü açarsın,Şimdi makablamış yüzünü benden.[99]..........
Kaynak: KUTSİ, Tahir; Dadaloğlu, Üçüncü Baskı İstanbul 1987, Toker Yay.s.80
GENÇ ABDAL, GENCİ, GENCİYA, GÜVENÇ ABDAL
1789-1874 Eskişehir Sücaaddin
Yoğiken yer ile gökler ezelden,udret kandilinde pünhan Ali’dir.
Kün deyince Bezmi elestten evvel,Alemi var eden sultan Alidir.Cebrail’e sordu Muhammed bunu,Nice bin yıl evvel kurdu oyunu,Mağripten maşrike kudret topunu,Atan Muhammet’tir tutan Ali’dir.Binince düldüle Haybere gitti,Yel gibi o anda menzile yetti,Kafirlere hüner heybet gösterdi,Kendisini kul diye satan Ali’dir.Müminler sırrını ilden sakınır,Kendin bilmezlere sözüm dokunur,GENCI ABDAL dört kitapta okunur,Evveli ahiri destan Ali’dir..............Dünyada üç nesne büktü belimi,Biri yohsuz, bir ayrılık, bir ölüm.Yaktı bağrım, dal eyledi belimi,Biri yohsuz, bir ayrılık, bir ölüm.Felek bir ok attı büktü belimi,Akar gözlerimin kan ile nemi,Bal yerine bana içirdi semi,Biri yohsuz, bir ayrılık, bir ölüm.Felek ağu kattı benim aşıma,Toprak saçtı kirpiğime kaşıma,Gör neler getirdi garip başıma,Biri yohsuz, bir ayrılık, bir ölüm.Şu fani dünyada, murat alınmaz,Hep gelenler gider, bunda kalınmaz,Bildim bu dertlere hiç çare olmaz,Biri yohsuz, bir ayrılık, bir ölüm.GENÇ ABDAL dertli dertli söyledi,Görün dostlar felek bana neyledi,Yıktı gönül şehrim viran eyledi,Biri yohsuz, bir ayrılık, bir ölüm................Çok hata eyledim günahkar oldum,Mürvet hey erenler, elaman mürvet.Yetiş imdadıma, çaresiz kaldım,Mürvet hey erenler, elaman mürvet.Bana her ne sitem eylesen haktır,Ben yüzü karayım, günahım çoktur,Bana hiç kimseden bir medet yoktur,Mürvet hey erenler, elaman mürvet.Ağlar gözüm, döker kan ile yaşlar,Günahımı çekmez dağ ile taşlar,Kul günah işlerse sultan bağışlar,Mürvet hey erenler, elaman mürvet.Senin dergahından rahmet umarım,Sen bilirsin, halim sana söylerim,Kalma günahıma, hacet dilerim,Mürvet hey erenler, elaman mürvet.GENÇ ABDAL dare divane geldim,Günahım boynumda meydana geldim,Medet mürvet şahı sultana geldim,Mürvet hey erenler, elaman mürvet................Yol içinde yol sorarsan,Yol Muhammed Alinindir.Her dillerde söylenen,Dil Muhammed Alinindir.Varlığın yoğa satan,Benliği yabana atan,Mürşidinden el tutan,El Muhammed Alinindir.Sıtkın Hakka bağlayan,Öz gönülden ağlayan,Derya gibi çağlayan,Sel Muhammed Alinindir.Süleyman’ın hatemi,Evliyanın hak cemi,Kerbelanın matemi,Ol Muhammed Alinindir.GENÇ ABDAL’ım kul gerek,Kulluğu makbul gerek,Hal içinde hal gerek,Hal Muhammed Alinindir...............Sıtkıyle mürşidin pek tut eteğin,Yanında bir makbul kul eyler seni.Hizmet et candan, sarf et emeğin,Mürşidin buyruğu yol eyler seni.Seni senden alır mürşidi dana,Varlığın benliğin atar bir yana,Hakikat ilmini bildirir sana,Kuş dilinden söyler dil eyler seni.Gönül gözün açar nazar kılınca,Tevellayı Teberrayı iyi bilince,Kazanda kaynatır kamil olunca,Acı iken tatlı bal eyler seni.Ahdinde sadık ol candan özünden,Siler karasını gönül gözünden,Rahmet deryasından hikmet elinden,Katre iken büyük göl ayler seni.GENCI ABDAL sözün yeter el verir,Muradına sana haktan ol verir,Dört kapıdan kırk makama yol verir,Hakikatte özge hal eyler seni................Bir piri azizin pek tut eteğin,Belki sana haktan bir haber verir.Himmet talep eyle sarf et emeğin,Sana bir bergüzar bir eser verir.Irkı tahir isen eriş murada,Terket benliği düşme inada,Kurtar öz canını kalma belada,İki cihanda sana çok keder verir.Men aref sırrını fark eyle hemen,Aşkın feyzi sana ola hem nişin,Hakkın hidayeti erince yakın,Menzili balada muteber verir.GENCI vasılı yare layık olursan,Şaha bin can ile aşık olursan,Eşiğin bekleyip sadık olursan,Cümle maksudunu Pir Haydar verir....................Aşk beniz söyletir divane gibi,Güzel şahın methin söyler dilimiz.Baş eğip darine niyaz eyledim,Pirlerin bendine bağlı belimiz.Hak Muhammet Ali kırklar durağı,Muhabbette yanar aşkın çerağı,Donanır cennetin bahçesi bağı,Cemiyette açar gonca gülümüz.Muhabbetle Muhammet’e erelim,Murteza’nın didarını görelim,Varıp dergahına yüzler sürelim,Hakka doğru gider bizim yolumuz.On iki İmama niyaz ederiz,Aşkın katarını çekip gideriz,Hak’tan geldik yine Hakka döneriz,Haktır bizim vatanımız ilimiz.GENÇ ABDAL’IM hak bilmiş sözün,Gönül Kabesine süre gör yüzün,Gafil olma haktan ayırma özün,Mürüvvet kanıdır el el elimiz..............Padişahı alem olmak, bir kuru kavga imiş,Bir Veliye bende olmak, cümleden evla imiş.................Dizilmiş katara erenler pirler,Hakkın emri ile Hakka giderler.Hakikat sırrını söyleme derler,Sakla kulum beni, saklayayım seni.GENÇ ABDALIM Hakkı sen sakla, sendeHak seni saklasın can ile tende.Hak buyurdu; ben sendeyim, sen bende,Sakla kulum beni, saklayayım seni.............Perde-i la dan geçip de bilmeyen illa’sını,Vad-i isyanda kalmış, anmamış Mevlâ’sını...............Andadır bürc-i hidayet, kainatı gizlemiş,On sekiz bin alemin mevcudu eşyadır vücud.................Derviş olduk tekkede,Ol hüdanın yolunda,Hacıyız biz Mekkede,Hanedanın izinde.Müslümanın şanıyız,Biz kulu kurbanıyız,Kafirin düşmanıyız,Mustafa’nın yolunda.Biz fenayı nideriz,Hakka doğru gideriz,Gördüğümüz öteriz,Murteza’nın yolunda.Biz yalanı kovmuşuz,Fena şeklin soymuşuz,Gerçeklere uymuşuz,Evliyanın yolunda.Bizde kanaat gani,Nideriz can ile teni,İmanım Şah Hüseyin’iKerbelanın yolunda.Hakka benzer halimiz,Perhiz tutar dilimiz,Gayre varmaz elimiz,Hak rızanın yolunda.GENCİ ABDAL biçare,Biz aşıkız didare,Söylemegil ağyare,İliyanın yolunda..............Muhabbettir eya dader rumuz ü sırrı veçhullah,Muhabbetle küşad oldu, kitab-ı küntü kenzullah.Budur remzi Resulullah bugün beş vakit namazda,Bu remzi anlamak güçtür dedi Hak küntü kenzullah..................Sırrın ifşa eylemez pünhan olur Bektaşiler.Terk eder gördüklerin insan olur Bektaşiler.Canı başın terk ederler cümle varından geçip,Soyunup Abdalı veş üryan olur Bektaşiler.Fehmeder gizli derununda olan hicranını,Ehli derdin derdine derman olur Bektaşiler.Zahiri batın hakikat halini ahzeyleyip,Dil rümüzu sahibi divan olur Bektaşiler.Vakıf-ı sırr-ı velayet, mucize-i peygamberi,Sırr-ı mirac-ı Habib erkanıdır Bektaşiler.Sure-i sırrı ledünün mektebi kalbindedir,Rah-i Hakkı keşfeden irfan olur Bektaşiler.Burcu zatın menzilinden dem vururlar GENCİYA,Var kıyas eyle, nice sultan olur Bektaşiler.......................Nokta-i vahidden ademe geldim,Ne ihsanem bu ihsandan içeri.Anda nihan oldum, remzini bildim,Ne irfanem bu irfandan içeri.Kim bilir beni, ben kimim ey can,Ne ruhum ben, ne can, canlara canan,Ne sırrı rumuzem, arife nişan,Ne sultanem, ne sultandan içeri.Küfür nedir bilmem, Hakkı hak bildim,Yetmiş üç millette Naci’yi buldum.Nur-i akdem Müslüman men geldim,Müslümanem müslümandan içeri.Ne dervişem, ne sufiyem, ne canan,Ne kafirem, ne müminem, ne iman,Ne zahidem, ne münkirem, ne nadan,Geçmişem küfr-ü imandan içeri.Şeriatta, tarikatta pirdeyim,Marifette, hakikatte nurdayım,Esrar ile GENCI gizli sırdayım,Ne mihmanem, bu mihmandan içeri.................Suret-i Adem’den göründüm amma,Ne insanam, bu insandan içeri.Benim esrarımdan her nutk-i illa,Tercümanem, tercümandan içeri.Bülbülün goncası, gülşeniyim ben,Sadıkların aşkı fermanıyım ben,Ehli diller sırrı, sultanıyım ben,Ne pünhanem bu pünhandan içeri.Gerçi suret ismim, beni ademdir,Maniyi siyrette bahri azamdır,Hükmü kaftan kafa teki hatemdir,Süleymanım Süleymandan içeri.Ahseni takvimde nikab büründüm,Bir noktadan hasıl oldum arındım,Can gözüyle görenlere göründüm,Ne seyranım bu seyrandan içeri.Hakikat GENCI’nin Şahi nurdeyim,Ne deryada, gökte, ne de yerdeyim,Mekan tutmaz, isbat olmaz sırdayım,La mekanım, la mekandan içeri................Biz muhabbet nuruyuz, bir bölük dervişleriz.Erenlerin sırrıyız, bir bölük dervişleriz.Muhammed’dir neslimiz, ırkı tahir aslımız,Sır içinde faslımız, bir bölük dervişleriz.Biz Gürüh-u Naci’yiz, arifin ser tacıyız,Biz muhabbet nuruyuz, bir bölük dervişleriz.Hak ile yoldaş olan, kırklara haldaş olan,Pirimiz Bektaş olan, bir bölük dervişleriz.Biz kuluz Şah’e geldik, nur-i hakkı bir bildik,Nur-i hakla dolmuşuz, bir bölük dervişleriz.Biz kalender variyiz, dert ehlinin yariyiz,Ali’nin esrarıyız, bir bölük dervişleriz.GENCİ gevher olmuşuz, Hakka vuslet bulmuşuz,Nuru Hakla dolmuşuz, bir bölük dervişleriz..............Cemalini gördüm evvel ezelden,Çağırdığım Şahı merdan Alidir.Tuttum eteğini Kalü Beliden,Çağırdığım Şahı merdan Alidir.Bulunmaz akranın mengi ademde,Bir edna kulunum ben bu alemde,Dilimde her saat, hergün her demde,Çağırdığım Şahı merdan Alidir.Uyandır çerağım Nur İman deyu,Bu gizli derdime bir derman deyu,Yetiş imdadıma elaman deyu,Çağırdığım Şahı merdan Alidir.Uçtan uca bu dünyayı dolaşan,Velayet sırrından gösterdi nişan,Her hacet vaktinde gelip ulaşan,Çağırdığım Şahı merdan Alidir.GENÇ ABDALIM bildim Bezmi Elestten,Söylettiren Şahtır her sır nefesten,Can kuşum uçunca iş bu kafesten,Çağırdığım Şahı merdan Alidir..............Meydanına gelmişem,Allah eyvallah pirim.Ben yolum yanılmışam,Allah eyvallah pirim.Mailim yapısına,Erenler tapusuna,Geldim Hak kapısına,Allah eyvallah pirim.Çünkü Hakka varacam,Hak cemalin görecem,Sorgu sual verecem,Allah eyvallah pirim.Gelsin küsmüş var ise,Kem söz geçmiş var ise,Bir incinmiş var ise,Allah eyvallah pirim.Ey efendim penahım,Sen mürvet eyle şahım,Taşra koydum günahım,Allah eyvallah pirim.GENÇ ABDAL biçare,Baş eğmiştir bu dare,Medet kıl günahkare,Allah eyvallah pirim................Eğer mümin isen inat eyleme,Kamile teslim ol, eyle itaat.Nafile ömrünü berbat eyleme,Fena amellerden eyle feragat.Dilinde zikreyle Hayrül beşeri,Hayır kelam söyle, eyleme şerri,Bir gün gelir aziz ömrün mahşeri,Koparır başına, türlü kıyamet.Sakla imanını, uyma şeytana,Aklını başına devşir, abe divana,Yüzü kara çıkma ulu divana,Belki sana Haktan olmaz şefaat.Görmediğin şeyi, ben gördüm deme,Gördüğünü sakla, yalan söyleme,Hak rızayı gözet, haramı yeme,Sakın ola emanete etme hıyanat.GENÇ ABDAL’ım söyler sözünü esrar,Günahım affeyler Hazreti Gaffar,Erenlerden himmet iste, çok yalvar,Cümle yollar sana olsun selamet...............Muhammed Ali’ye ikrar verdinse,Gördüğün ört, görmediğin söyleme.Sıtkile imanda karar kıldınsa,Gördüğün ört, görmediğin söyleme.Delilimiz oldu bize, hazreti Kuran,Böyle buyurmuştur, ol Şahı merdan,Var ise göğsünde, zerrece iman,Gördüğün ört, görmediğin söyleme.Sakın yalancıyla eyleme sohbet,Yalancıya yuf var, Yezide lanet,Dilersen desinler, canına rahmet,Gördüğün ört, görmediğin söyleme.Bu yol hak Muhammed Ali yoludur,Kırkların binası, ulu yoludur,Pirim Hacı Bektaş Veli yoludur,Gördüğün ört, görmediğin söyleme.GENÇ ABDAL Hakka ermek istersen,Dost yoluna can baş vermek istersen,Hakkın cemalini görmek istersen,Gördüğün ört, görmediğin söyleme.............Tekke gahi aşk içinde can olan Bektaşi’dir.Cümleten ilmi rumuza kan olan Bektaşi’dir.Sırrı Hakka evvela onlar olupdur aşina,Nazenini hazreti hannan olan Bektaşi’dir.Girmeden aşkı tarika kimse agah olmadı,Bezmi sırrın vakıfı merdan olan Bektaşi’dir.İki cihandan geçtiler, fani vücuda gelmeden,Arifler zümresine ferman olan Bektaşi’dir.Mustafa’nın, Murteza’nın, Ali’nin evladının,Haki payı tozuna kurban olan Bektaşi’dir.Nutkunu kılma mutavvel, muhtasar kıl GENCİYA,Hasılı ol canlara canan olan Bektaşi’dir...............Fırsat elde iken bir amel kazan,Gül cemalin bir gün solsa gerektir.Zevkine aldanma, tapma dünyaya,Dünya malı bunda kalsa gerektir.Cahil bildiğinden hiç geri kalmaz,Bin nasihat etsen bir pula almaz,Kişinin ettiği yanına kalmaz,Herkes ettiğini bulsa gerektir.Yarın hakkın divanına varılır,Ruzu mahşer günü sual sorulur,Günahın tartarlar, mizan kurulur,Anda haklı hakkın alsa gerektir.Bana böyle geldi mevladan hitap,Dil tutulur ol dem verilmez cevap,Kimine lütuf olur kimine azap,Cennet tamu haktır dolsa gerektir.GENCİ der hakka yanık olana,İtikadı bütün sadık olana,Hakikatte hakka aşık olana,Divanda şefaat olsa gerektir.............MÜNACAATEy cümle bu alemler ulusu koca Tanrı,Ey baki-i kayyumu kadir, ey yüce Tanrı.Ya evvel ve ahir, ya iki cihan şahı,Hükmünde senin tüm uçtan uca Tanrı.İsyanlara gark oldum, efendim tut elimden,Affet günahım, bakma sakın sen suça Tanrı.Didarı cemalinle beni eyle müşerref,Mahfice bu dil istedi bir tez, koca Tanrı.Lütfunla okur GENCİ hakikatten efendim,Hakka! Kamu alemlere sensin hoca Tanrı................Muhammed Ali’ye salavat eyle,Kevser şarabından içmek istersen.Ali evladına muhabbet eyle,Gevheri sırçadan seçmek istersen.Ulaş bir mürşide vaden yetmeden,Müşkülün hallolsun fırsat gitmeden,Sorusuz hesapsız azap görmeden,Sırat köprüsünden geçmek istersen.Mürşidin rehberin nefesin hakla,Erenler sırrını kalbinde sakla,Kalbini mamur et özünü pakla,Aşkın deryasına dalmak istersen.Arayıp da aslı zatın bulmalı,Derununda nuru iman dolmalı,Hakikatta kamil sarraf olmalı,Cevherin kanını bulmak istersen.GENÇ ABDAL’ım hikmet yüzünden söyle,Yolda doğru yürü, eriş menzile,On iki imama bir niyaz eyle,Erenlere sırdaş olmak istersen.[101]..............Gaflet uykusuna yatar uyanmaz,Can gözü kapanık gafilin çoktur.Hak sözü dinlemez, asla inanmaz,Kalbi çürük sofu, cahilin çoktur.Mürşidi kamile vermez özünü,Gaflet uykusundan açmaz gözünü,Taştan katı, beter söyler sözünü,Bed amelli fasit sofiyan çoktur.Nefs atına binmiş gezer boşuna,Haksız olanların, hakta işi ne,İblis gibi düşmüş halkın peşine,Şeytan dolabına aldanan çoktur.Bildiğinden şaşmaz, nasihat almaz,Aslı münkir olan imlaya gelmez,Hakkını yitirmiş, kendini bilmez,Nefsile oynaşan pehlivan çoktur.GENÇ ABDAL’ım herkes mest olur sanma,Her kurban derisi post olur sanma,Her yüze güleni, dost olur sanma,İçi kafir, dışı müslüman çoktur. [102]............KAYNAK: 1. Otyam, A. Tevfik; Bektaşiliğin İçyüzü, Maarif Kitapevi, Karacan Yay.1984
2. Yatağanoğlu Alimcan, Dedemin Cönkünden Alevi-Bektaşi Şiirleri, Kaynak Yay.1.Baskı
DİDARİ1790-1870 Kayseri-KayseriSIRRI MEHMET
1794-1888 Ağrıboz-Tekirdağ
*BAYBURTLU ZİHNİ
1797-1859 Bayburt-Trabzon
Zihni Bayburt’ta doğmuştur. Asıl adı Muhammed Emin’dir. H. 1212 (1797) yılında Bayburt’ta doğmuş. Erzurum ve Trabzon’da medrese eğitimi almıştır. İstanbul’a gelmiş ve burada 10 yıl kalmıştır. Bu süre içinde kendini yetiştirmiş eğitimini tamamlamıştır. 1828 de Bayburt’a gelir. Fakat talihsizlik Rus istilası ile karşılaşır. Tekrar İstanbul’a döner. Reşit Paşanın divan katipliğinde bulunur. Erzurum, Trabzon ve Bayburt’ta devlet memurluğu yapar. Divanını tamamlar ve saraya takdim eder. Sergüzeştname adlı eseri ve Kitab-ı Hikaye-i Garibe adlı nesir kitabı vardır. Ayrıca, Akka Destanı, HertDestanı, Otlakçı Destanı, Eşek Destanı, Ocak Destanı, Sinop Destanı, Aman Dede Destanı başlıca eserleridir.
KOŞMA(Rus işgalini dile getirir)Vardım ki yurduna ayak göçürmüş,Yavru gitmiş, ıssız kalmış otağı.Camlar şikest olmuş, meyler dökülmüş,Sakiler meclisten kesmiş ayağı.Hangi dağda bulsam ben o maralı,Hangi yerde görsem çeşmi gazalı,Avcılardan kaçmış ceylan misali,Gitmiş dağdan dağa yoktur durağı.Laleyi sümbülü gülü har almış,Zevkü şevk ehlini ahü zar almış,Süleyman tahtını sanki mar almış,Gama tebdil olmuş ülfetin çağı.ZIHNI dert elinden her zaman ağlar,Vardım ki bağ ağlar,bağıban ağlar,Goncalar perişan, güller kan ağlar,Şeyda bülbül terk eylemiş o bağı. [103].....OTLAKÇI DESTANIBir şirin hikaye geldi hatıra,Bu kıssadan hisse ala otlakçı.Yeter her keseğe başın batıra,İçtiğin burnundan gele otlakçı.Olursa kahveci ger entipüfcü,Otlakcısı olur keyfçiden keyifci,Ya defçi ederler yahut kenefci,Gider ise İslambol’a otlakçı.Evinden kahveye sürer subhü dem,Kurulur mangala cümleden akdem,Gelene efendim, gidene ağam,Keselere daha dala otlakçı.Ahbabın birinden alır keseyi,Doldurur çubuğu basar fisayı,Rast gelirse Trabzonlu Köseyi,Tütün ister güle güle otlakçı.Mansıbı rezalet mesnedi boktur,Uyuz tazı gibi ne aç ne toktur,Tütün bulamazsa zevarı yoktur,Ayının tabanı yala otlakçı.Verin keseyi der elin uzatır,Ekseri garibin yolun gözetir,Çubuk doldurmağa sohbet düzetir,Baka baka sağa sola otlakçı.Geceler subha dek sayıklar çoğu,Bir baş kahvelerde alır soluğu,Bazısı zor ile alır çubuğu,Bazısı da çeker kola otlakçı.Kahve de gelirse eğer cabadan,Dört keçili Kürde döner safadan,İçince tütünü badı havadan,Sanki dalar yağa bala otlakçı.Acem ise der ki birader ince,Hoş gelipsin özün haralıdır ha,Keseyi beri ver tüyem aşina,Hazır konem guş u male otlakçı.Erzurumlu ise dadaş gelirih,Size tütün verir kahve alırıh,Yer yoğ ise bu kahvede kalırıh,Yensin yüklerimiz hele otlakçı.Mısır haşhaşları buraya gelmiş,Arabın Acemin gülüncü olmuş,Kilimin dört ucu sulara salmış,Düşmüş bunca halden hale otlakçı.Kese kim verirse beraber olsun,Otlakçı harlara birader olsun,Verirsin keseyi pür azar olsun,Gir i har misali kalsın otlakçı.Zihni bu pendimi kabul etsinler,Badı erin bu kardan udul etsinler,Meclisi yarava duhul etsinler,Sıçramasın daldan dala otlakçı. [104]......Kaynak: 1. Tahir Kutsi, Türk Halk Şiiri; Toker Yayınları, 3.Basım İstanbul 1986.s.73
2. SAKAOĞLU, Saim, Prof. Dr.ve ALPTEKİN, Ali Berat Do.Dr.; Bayburtlu Zihni, T.C. Kültür Bakanlığı Yay. 134., Ankara 1976
ZAHMİ1800-1863 Çankırı-ÇankırıMUHARREM MAHSUNİ
1800-1869 Mora Yenişehir-
TURABİ DEDEBABA, ELHAC ALİ
1800-1869 Ankara-Yanbollu
Türabi haline sükreyle herdem Riza-yi Hak gözet olagör ebsem Surette zillette görünürse adem Manada, Huda'da nimet bizimdir Eserlerinden bazilari: 1 Dedim dilber senin aslin nereli Konya tarafinda Bor dedi bana Dedim askin ile sinem bereli Dermani bulunmaz çor dedi bana Dedim zülfün eyle boynuma zencir Dedi var yikil git hey ihtiyar pir Dedim talim edip ol sen muabbir Bir rüya görmüsüm yor dedi bana Dedim ruhun ahmer yoksa al midir Dedi servi kaddim hub nihal midir Dedim sirin lebin söyle bal midir Sirin degil biraz sor dedi bana Dedim bir busecik in'am edip ver Dedi hisma gelip bu herif ne der Dedim hem yanimda birdir simü zer Dervis fakir sefil hor dedi bana Dedim kemendimdir giyusu telin Dedi Türabi çek sen benden elin Dedim seyreyleyim gerdanda halin Iste gözün görmez kör dedi bana 2 Seyid Ali Sultan himmet eyledi Açildi meydana çirag uyandi Münkirlerin özü gözü baglandi Sulesinden Sersem Ali Baba'nin Tasti Kevseri bol Kizil Deliden Kanmistir asiklar Kalubeliden Harici sasirdi darbi Ali'den Dehsetinden Sersem Ali Baba'nin Mümine ezelden verildi murat Gerçek asik olanlarin gönlü sat Sultanin elinden Yezitler feryat Dehsetinden Sersem Ali Baba'nin Zahide sen söyle gezme bihaber Riya kaplamistir seni serteser Bülbüllerin zar ü efgani biter Dehsetinden Sersem Ali Baba'nin Sadhezar Yezid'e olsun lanetler Müminlere daim olsun rahmetler Türabi' ye in'am olsun himmetler Dehsetinden Sersem Ali Baba'nin 3 Erenler serveri gerçekler piri Hünkar Haci Bektas erleriyiz biz Balim Sultan Abdal Musa sahimiz Seyid Ali Sultan gülleriyiz biz Kaygusuz Sultan'dir bir serdarimiz Kara donlu candir türbedarimiz Kanber Ali Sultan sehsüvarimiz Necef deryasinin güheriyiz biz Sari Ismail Hacim Sultan ulumuz Sah-i Horasan'a çikar yolumuz Muhammed Ali'den kokar gülümüz On iki tarikatin serveriyiz biz Türabi üçlerin birisi oldu Yedilerle kirklar meclise güldü Horasan erleri azmedip geldi Muhammed Ali'nin kullariyiz biz 4 Salma dil gemisin engine asik Erenler askina payan bulunmaz Her yerde kesfetme sakin hakayik Ani fehmeyliyen bir can bulunmaz Arifin halini tarif ne hacet Efsane sözlerden eyle feragat Kande göster bana sahip keramet Ali çoktur Sahimerdan bulunmaz Muhtefi oldular alemde erler Kiymetsiz olmustur ilmü hünerler Her kime sorarsan arifiz derler Benden özge baktim nadan bulunmaz Türabi cihanda olduk serseri Fehmeden kalmamis dürrü gevheri Kimsenin kimseden yoktur haberi Böyle acaip seyran bulunmaz 5 Bir sah ki hükmünde olmazsa muhkem Dagitir askeri han üste gider Isinin tedbirin bilmeyen adem Sasinr tedbiri yan üste gider Hakikatsiz adem ne bilir kiymet Derati devlette bulunmaz kudret Bir mert ki namerde ederse hürmet Zayi olur emek, nan üste gider Varip boyun egme namert payine Mevla gazap eder kalbi haine Akilli Türabi uyma laine Sasirtir tedbirin can üste gider 6 Adem, huri su dünyaya gelmeden Muhammed Ali'nin nurun gördün mü Hak nasibin almis kudret eliyle Hünkar Haci Bektas Piri gördün mü Su dünyayi hamur edip yuguran Dokuz baba dört anayi doguran Hitabi Elestte bize çagiran Can içinde canan yari gördün mü Gel gidelim Seyit Ali izine Yüz sürelim ayaginin tozuna Kirklar meydaninda pir niyazina Dara Mansur olan eri gördün mü Men'aref sirrina sirdas kandedir Senden sana yakin yoldas kandedir Yol gösteren sana kardas kandedir Ol sahi alamet Çari gördün mü Türabi Baba'nin dilde imani On iki imam on yedidir erkani Mihrabü minberde Seb'ulmesani Cemalinde pirin vari gördün mü 7 Gel gönül gidelim ask ellerine Maksudun yar ise bir tane yeter Fikreyle kildigin amellerine Heva-yi çerh ile efsane yeter Meyl-i dünya için gel olma bed-nam Kim aldi felekten muradinca kam Ölüm var mi yok mu ahir-i encam Vakit geçirmege virane yeter Beyhude islerin terkeyle mutlak Küllü men aleyha fan dedi Hak Cihan baki degil hikmetine bak Bu bir söz arife bahane yeter Türabi sen özün payimal eyle Hak yolunda yüzün payimal eyle Su fani dünyada bir hayal eyle Geçen geçti gelen nisane yeter 8 Sah-i Merdanin kullari Haci Bektas'in gülleri Ilm- i ledün bülbülleri Kemer beste miyan beste Gül destedir Bektasiler Her seher açilir meydan Sürerler ayn-i cem erkan Ta ezel ahdiyle peyman Kemer beste miyan beste Gül destedir Bektasiler Elif okurlar ötürü Pazar ederler götürü Yaradan Haktan ötürü Kemer beste miyan beste Gül destedir Bektasiler Sekahüm Rabbihüm derler Seraben tahur içerler Sir için serden geçerler Kemer beste miyan beste Gül destedir Bektasiler Ask-i Allah kiblegahim Vechullahtir secdegahim Gönlümdedir beytullahim Kemer beste miyan beste Gül destedir Bektasiler Türabi' nin sözü haktir Ister dinle ister bak dur Gönlümde garazim yoktur Kemer beste miyan beste Gül destedir Bektasiler
Dahil-i bezm-i gürüh-u Naci’yiz ey zahida,
Sanma kim biganeyiz Zeynel özbeyilerdeniz.
|
HAK ÂŞIKLARI - 5
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.